Kuzey Makedonya'nın başkenti Üsküp'te yer alan tarihi Üsküp Su Kemeri, unutulmaya yüz tutmuş bir yapının yeniden ihtişamına kavuşacağı günleri bekliyor. Son dönemde restorasyon çalışmaları ve tarihi bir anıt olarak öne çıkarılması için çeşitli girişimler gerçekleştirilse de, bu çalışmalar henüz kemerin eski görkemini tam anlamıyla koruma noktasında yeterli görünmüyor.
Balkanların nadir su kemerlerinden biri olan Üsküp Su Kemeri, Vizbegovo semtinde yer alıyor. Kemerin inşa tarihi ile ilgili farklı görüşler mevcut. Bir kısım kaynak, yapının Roma İmparatorluğu dönemine ait olduğunu ve komşu Scupi kentine su taşıdığını belirtirken, diğerleri ise Bizans İmparatoru Birinci Justinianus döneminde inşa edildiğini öne sürüyor. Başka kaynaklar ise, kemerin Osmanlı döneminde yapıldığını ve inşaat tekniğinin Üsküp’teki Kurşunlu Han ile benzerlik gösterdiğini ifade ediyor.
Mustafa Paşa Camisi ve Eski Üsküp Çarşısı'na su taşıdığı bilinen bu tarihi yapı, aynı zamanda Mustafa Paşa Su Kemeri olarak da anılmaktadır. Taş ve tuğla kullanılarak inşa edilen kemerin günümüze ulaşan kısmı 53 sütun, 54 temel ve 42 küçük kemerden oluşmaktadır.
Restorasyon çalışmalarının 2028'de tamamlanması öngörülüyor. Kuzey Makedonya Kültür ve Turizm Bakanlığında, maddi ve manevi kültürel mirasın korunmasından sorumlu Devlet Danışmanı Afet Jashari, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kemerdeki ilk restorasyon çalışmalarının 1963 yılında yaşanan yıkıcı depremin ardından başladığını anımsattı. Her yıl sağlanan bütçelerle, kemerin sütunlarının korunmasına yönelik çalışmalar devam ettiğini vurguladı.
Üsküp, 2028 yılında Avrupa Kültür Başkenti olarak ilan edildiği için, restorasyon çalışmalarının o tarihe kadar tamamlanarak, Üsküp Su Kemeri’nin kentin turistik cazibesi haline gelmesi bekleniyor. Devlet Danışmanı Jashari, Kuzey Makedonya hükümetinin 2021 yılında su kemerini kültürel anıt olarak ilan etmesinin önemine de değindi. Bu durumun, hükümetin ilgili kurumları aracılığıyla anıtın korunmasına bütçe ayıracağı anlamına geldiğini ifade etti.
Üsküp Su Kemeri'nin günümüze ulaşan kısmı yaklaşık 387 metre uzunluğunda. Arkeologların gerekli araştırmalarla yapının tamamına ulaşmayı planladığını belirten Jashari, kemerin UNESCO'ya önerileceğini ve UNESCO listesinde yer almasının, restorasyon sürecinin tanıtımı açısından önemli olduğunu dile getirdi.
Jashari, restorasyonla birlikte su kemerinin kültürel, eğitimsel ve bilimsel etkinlikler için ilgi çekici bir yer haline geleceğini, ayrıca turistler için de önemli bir cazibe merkezi olacağını vurguladı.
Bu İçeriğimiz kaynak olarak Anadolu Ajansını kullanmıştır ve aksiyon.com.tr editör ekibimiz tarafından derlenmiştir.