DOLAR
35,65 -0,07%
EURO
37,2 -0,17%
ALTIN
3.156,55 -0,56%
BITCOIN
3.728.352,69 1,52%

Trump'ın İkinci Dönemi: Çin-ABD İlişkilerinde Yeni Bir Dönem Başlıyor

Trump'ın ikinci döneminin, Çin-ABD ilişkilerinde gümrük savaşları ve teknolojik kısıtlamalarla dönüşüm yaratması bekleniyor.

Yayın Tarihi: 22.01.2025 13:32
Güncelleme Tarihi: 22.01.2025 13:32

Trump'ın İkinci Dönemi: Çin-ABD İlişkilerinde Yeni Bir Dönem Başlıyor

Trump'ın Seçim Zaferi ve Çin İlişkileri

ABD Başkanı Donald Trump'ın Kasım 2024 seçimlerindeki zaferi, Çin'in ABD ile ilişkileri konusunda yeni endişelere yol açtı. Trump'ın seçim kampanyasında vaat ettiği politikalar ve önemli kadro atamaları, Çin'e karşı daha sert bir duruş sergileyeceğini gösteriyor. Trump, kampanya sürecinde Çin'den yapılan ithalata yüzde 60'a varan gümrük vergileri uygulama sözü verdi ve bu tür önlemlerin, ihracat odaklı Çin ekonomisi üzerinde ciddi etkileri olabileceği öngörülüyor.

Gümrük Vergileri ve Ekonomik Etkiler

Analistler, Trump'ın uygulamayı düşündüğü katı ticaret politikalarının, Çin'in ekonomik büyüme oranını yüzde 2 oranında düşürebileceğini tahmin ediyor. Trump'ın yeni yönetiminde, Çin'e karşı sert tutumlarıyla bilinen isimler arasında Dışişleri Bakanı olma yolunda ilerleyen Marco Rubio ve eski Ulusal İstihbarat Direktörü John Ratcliffe gibi isimlerin yer alması dikkat çekiyor. Bu durum, ABD-Çin ekonomik geriliminin artacağına dair beklentileri güçlendiriyor.

Project 2025 ve Çin Stratejileri

Heritage Foundation tarafından hazırlanan 'Project 2025' girişimi, Çin'in Amerikalılar için en büyük tehdit olduğunu belirtiyor. Bu proje, Tayvan, Filipinler ve Güney Kore gibi stratejik müttefiklerin güvenliğini sağlamak ve ABD ekonomisini Çin'den daha bağımsız hale getirmeyi amaçlıyor. Trump'ın bu projeye mesafeli yaklaşmasına rağmen, genel politikalarının bu ilkelerle uyumlu olması bekleniyor.

Teknolojik Gerilimler

ABD ile Çin arasındaki ikili ilişkilerde ticaret savaşlarının yanı sıra teknolojik gerilimler de yükseliyor. ABD, yarı iletkenler ve yapay zeka gibi alanlarda Çin'in gelişmiş teknolojilere erişimini sınırlamak için ihracat kısıtlamalarını artırmayı planlıyor. Bu durum, Çin'in teknoloji alanındaki ilerlemesine ve kendi kendine yetme çabalarına sekte vurabilir.

Tedarik Zincirleri ve Yeni Stratejiler

ABD'nin uyguladığı ihracat kısıtlamaları sonucunda, Çinli şirketler tedarik zincirlerini çeşitlendirerek Güneydoğu Asya gibi alternatif bölgelere yönelmeyi hedefleyebilir. Öte yandan, fiziksel çip kısıtlamalarını aşmak için bulut teknolojisi çözümlerini kullanmak, yapay zeka alanındaki gelişimlerini sürdürmelerine olanak tanıyabilir.

Bölgesel Dinamikler ve Asya

Trump'ın içe dönük yaklaşımları ve 'Önce Amerika' politikası, Doğu ve Güneydoğu Asya'da Çin lehine sonuçlar doğurabilir. Biden yönetiminin çok taraflı iş birliği vurgusuna karşılık, Trump yönetiminin Asya'daki ABD ittifaklarını zayıflatma riski taşıdığı öne sürülüyor. Ayrıca, Trump'ın Tayvan'a yönelik belirsizlikleri de bölgesel gerilimleri artırabilir.

Askeri Faaliyetler ve Savaş Senaryoları

ABD'nin Güney Çin Denizi'ndeki askeri faaliyetlerinin artışı beklenirken, Çin de bu durum karşısında deniz unsurlarını güçlendirebilir. Trump'ın gümrük vergileri tehdidi, Çin'in ABD şirketlerine misilleme yapmasının önünü açabilir. Uzmanlar, Çin'in doğrudan askeri müdahalede bulunma ihtimalinin düşük olduğunu, ancak 'gri alan' taktikleriyle Tayvan'ı sıkıştırmaya devam edeceğini öngörüyor.

Sonuç olarak, Donald Trump'ın yeniden Beyaz Saray'a dönmesi, Çin ile ABD arasındaki ilişkilerde yeni belirsizlikler ve fırsatlar doğuracak. Sert ticaret politikaları ve teknolojik kısıtlamalar, Çin'in yerli üretim ve kendine yeterlilik çabalarını pekiştirmekle birlikte, bölgesel ilişkilerde de önemli dönüşümlere yol açabilir.