İngiltere merkezli The Sunday Times, Suriye'nin devrik lideri Beşşar Esed'in istihbarat belgelerine ulaştı. Yapılan analizler, sadece yetişkinlerin değil, 12 yaşındaki çocukların bile sorgulandığını ortaya koydu.
Gazete, Suriye'nin Humus kentindeki dört istihbarat üssüne girerek, Esed rejiminin kullandığı istihbarat belgelerinin detaylarını inceledi. Analizlerde, Esed'in istihbarat biriminin, Doğu Almanya'nın meşhur Stasi'si benzeri bir yapılaşmayı benimsediği, şüpheli olarak görülen vatandaşlar hakkında kapsamlı kayıtlar tutulduğu vurgulandı.
İnanılmaz Detaylı Kayıtlar
İstihbarat belgelerinde, rejimin sağladığı kayıtların “inanılmaz derecede kapsamlı” olduğu belirtildi. Söz konusu belgelerde, şüphelilerin telefonlarının dinlenmesi, bilgisayarlara sızılması ve bizzat izlenmeleri gibi işlemlerle elde edilen verilerin yanı sıra, ortaya çıkan detaylar da dikkat çekiciydi. Örneğin, bir şüphelinin annesinin arabasını tamir ettirdiği yer gibi basit ayrıntılar bile kaydedilmiş.
İşkence ve Tutuklama Pratikleri
Belgelerde ayrıca, rejim tarafından alıkonulan kişilere işkence uygulandığına dair ciddi iddialar bulunuyor. Mahkumların hapishanelere götürülmeden önce fiziksel şiddete maruz kalmaları, ardından yalnızca sorgulama için tek kişilik hücrelere kapatıldıkları açıkça ifade edilmektedir.
12 Yaşındaki Çocuğun Sorgusu
Analiz edilen belgelerde, 12 yaşındaki bir çocuğun, Esed'in resmini yırtıp çöpe atmasının ardından, öğretmeni tarafından şikayet edilerek sorgulandı. Çocuğun sorgulama sonucunda “suçsuz” olduğu anlaşılsa da, 4 gün sonra mahkemeye çıkarılması dikkat çekti.
Serbest Bırakılmak Yetersiz
Rejim karşıtı protestolar ve muhalefet desteklemesi nedeniyle tutuklanan bireyler, yıllarca süren gözetim sonrasında serbest kalsa da, bu durum tehdit oluşturmaktan kurtulmalarını sağlamıyor. Serbest bırakılanlar, yeniden gözaltına alınıp tutuklanma riski ile karşı karşıya kalıyor. Hapse giren kişilerin çoğunun ise sağ çıkamadığı bildiriliyor.
Casusluk Faaliyetleri ve Çifte Ajanlar
Belgelerde vatandaşların arasına sızıp gözetleyen casuslar hakkında yapılan konuşmalar dikkat çekiyor. Suriyelilerin bu kişilere “kuşlar” adını vererek, arkadaş ve akrabalarını ihbar eden kimselerden bahsettiği kaydediliyor. Casusluk faaliyetlerinin boyutu düşünüldüğünde, rejim güçlerine bilgi bildiren kişi sayısının oldukça fazla olduğu tahmin ediliyor.
2019 tarihli bir raporda ise “çifte ajanlık” yaptıktan sonra rejim adına çalışan bazı güvenlik güçlerinin, kendi vatandaşlarını kaçırmak için yüksek miktarda ücret aldığı anlaşılmaktadır. Bu durum, devrin karmaşık ve tehditkar yapısını ortaya koymaktadır.
