Son zamanlarda kızamık vakalarındaki artış, özellikle aşı yapmayan veya eksik aşılı çocuklarda görülüyor. Sağlık Bakanlığı bu duruma çözüm getirmek için önemli bir karar aldı: 1 yaş ve 9. ayda aşı yapılması zorunluluğu getirildi. Özellikle 1 yaş altı bebekler, ağır kızamık enfeksiyonu riskiyle karşı karşıya. Ancak bu kararın alınmasındaki en büyük sebep, aşısız veya aşıları eksik çocukların artan kızamık vakalarına katkısıdır.
Bu konuda Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD), önemli bir açıklama yaptı. AİD, ağır kızamık riski taşıyan 1 yaş altı bebeklerin bulunduğuna dikkat çekti. Alerjik reaksiyonlara duyarlı bebeklerde aşı yapılmasının riskler taşıdığını kabul etti, ancak doğru önlemler alınarak aşının uygulanabileceğini belirtti. Bu noktada, alerjik çocuklara aşı yaparken özel dikkat ve tedbirlerin alınması gerektiği vurgulandı. İşte detaylar...
KIZAMIK VAKALARINDA ARTIŞ YAŞANIYOR
Sağlık Bakanlığı'nın 1 yaş ve 9. aydaki aşı kararı, toplum sağlığını koruma amacını taşıyor. Özellikle bebeklerin zayıf bağışıklık sistemleri nedeniyle ağır hastalıklara yakalanma riski daha yüksek. Bu nedenle aşılar, onları koruma açısından hayati öneme sahip.
Alerji durumu olan bebeklerde aşı yapılması ihtimali endişe yaratsa da, uzmanların önerdiği tedbirlerle bu risk en aza indirilebilir. Uzmanlar, aşı yapılacak bebeklerin önceden alerji testlerinin yapılması gerektiğini ve aşı sonrası da dikkatli bir gözlem yapılması gerektiğini ifade ediyor. İşte diğer ayrıntılar...
Sağlık Bakanlığı'nın aldığı 1 yaş ve 9. ayda aşı yapılması kararı, çocukların sağlığını koruma amacını taşıyor. Aşı yapmamanın ve eksik aşının risklerini azaltmak için bu karara uymak, toplum sağlığını ve özellikle bebekleri koruma adına büyük önem taşıyor. Uygun tedbirler alınarak, aşı yapılacak bebeklerin sağlığı güvence altına alınabilir.
Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) Avrupa Bölgesi Kızamık Raporu'na göre, Mayıs 2022'den Nisan 2023'e kadar Avrupa genelinde en fazla kızamık vakasının Türkiye'den bildirildiği ortaya çıktı. Bu dönemde toplam 4544 kızamık vakası kaydedildi ve bunun yüzde 95'i Türkiye, Rusya ve Tacikistan gibi ülkelerde görüldü. Türkiye 1543 vaka ile listenin başında yer alırken, Rusya 1129 vaka ile ikinci sırada, Tacikistan ise 568 vaka ile üçüncü sırayı aldı.
Kızamık vakalarının büyük bir bölümünü aşısız veya eksik aşılanmış çocukların oluşturduğu belirlendi. Özellikle 5 yaş altındaki çocuklarda kızamık komplikasyonları ve ölümlerine yönelik riskler dikkate alındığında, 1 yaş altındaki vakaların neredeyse tamamının, 1-4 yaş aralığındaki vakaların ise yarısından fazlasının aşısız olduğu görüldü.
Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD), bu durumu yakından takip ediyor ve aşılamaya vurgu yapıyor. Alerjik reaksiyon gösterme riski taşıyan çocuklar için bile kızamık aşısının uygulanabileceğini belirtiyor. AİD, kızamık-kızamıkçık-kabakulak aşısının alerjik reaksiyonların nadir görüldüğü bir aşı olduğunu açıklıyor. İnek sütü ve yumurta alerjisi olan çocuklarda da çeşitli önlemler alarak aşı yapmanın mümkün olduğunu ifade ediyor.
Ayrıca, şiddetli inek sütü veya yumurta alerjisi yaşayan veya bu besinlerle daha önce anafilaktik reaksiyon (alerjik şok) geçiren çocukların aşı yapılmadan önce mutlaka bir alerji uzmanına danışmaları gerektiğini belirtiyor. Bu uzman gözetiminde aşının yapılması öneriliyor.
Sonuç olarak, DSÖ raporuna göre Avrupa'da kızamık vakalarının artmasının büyük sebebi aşısız veya eksik aşılanmış çocuklar. Türkiye'nin bu konuda önde gelmesi, aşılama konusunda daha fazla farkındalık yaratmanın önemini vurguluyor. AİD'in önerileri, alerjik çocukların bile uygun önlemlerle aşı yapabileceğini gösteriyor.
