Trakya Üniversitesi Doğal Afet Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Musa Uludağ, plato sahalarının deprem riski açısından yapılara güvenli zemin oluşturduğunu açıkladı. AA muhabirine konuşan Uludağ, yaşam alanlarının deprem ve afet riski göz önüne alınarak kurulması gerektiğini vurguladı.
Uludağ, Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğuna dikkat çekerek, yapılaşmanın riski en az alanlarda gerçekleştirilmesinin önemini dile getirdi. Bina inşa edilirken, zemini güçlü alanların tercih edilmesi gerektiğinin altını çizen Uludağ, bu yerlerin başında plato sahalarının geldiğini belirtti.
Uludağ, plato sahalarının yerleşim alanı olarak seçilmesinin pek çok avantajını şöyle sıraladı: "En son 6 Şubat 2023'te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler bize bu gerçeği acı bir şekilde hatırlattı. Alüvyal sahalara ve taşkın ovalarına yapılan binalar, sıvılaşma riskinden dolayı her zaman büyük bir tehdit oluşturuyor. Taşkın ovalarına yayılmamamız gerekiyor. Plato yüzeylerinde meydana gelen yapılaşmalar bize birçok avantaj sağlıyor. Bu alanlar öncelikle deprem riski açısından daha güvenli sayılabilir. Ayrıca yağış akış ilişkisini daha iyi yönetebildiğimiz ve su yollarını kapama riski bulunmayan alanlardır. Doğa uyumlu sürdürülebilir şehirler inşa edebilmek için ideal alanlar sunmaktadır."
Trakya Üniversitesi Doğal Afet Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Musa Uludağ, plato sahalarının deprem riski açısından yapılara güvenli zemin oluşturduğunu belirtti.
