Nevşehir'in Yıldızı: İbrahim Yıldız
Özellikle düğünlerin aranılan ismi haline gelen İbrahim Yıldız, çevre illerde "Sarı Oğlan" olarak tanınıyor. Nevşehir'in Gülşehir ilçesinde yaşayan 26 yaşındaki sanatçı, gündüzleri çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşıyor, akşamları ise türkülerini seslendiriyor.
Çocukluk Aşkı: Saz
Bağlama çalmaya küçük yaşta başlayan Yıldız, aile büyüklerinden edindiği bilgilerle sanatını geliştirdi. Güzel sanatlar yolunda ilerlerken, Neşet Ertaş gibi ustaların izinden gitmeye gayret ediyor. Şu sıralar köyünde ve çevresindeki arazilerde sazının tellerine dokunmaya devam ediyor.
Yoğun Talepler ve Duygusal Bağlar
TRT'nin "Sen Türkülerini Söyle" yarışmasında üçüncülük elde eden İbrahim Yıldız, yaz aylarında yoğun bir talep ile karşılaşıyor. Günde birçok düğün ve festivalin yanı sıra hayvancılık ve tarım işlerine de yetişmeye çalışıyor. Bu kapsamda, bazen davetleri geri çevirmek zorunda kalıyor.
"Türküler Bizi Biz Yapar"
Yıldız, insanların duygularını en iyi ifade etmenin yolunun türkü söylemek olduğuna inanıyor. "Türküler, toprak, emek ve özlem gibi duyguları içerdiği için halkımız tarafından büyük bir sevgiyle karşılanıyor" diyor.
İbrahim Yıldız, çevre illerdeki etkinliklere katıldığında kendisine "Bizim Sarı Oğlan geldi" dediklerini belirtiyor. Bu ilginin, kendisine olan bağlılığı artırdığını ifade ediyor.
Babası ve ağabeylerinden edindiği bilgilerle çocuk yaştan itibaren bağlama çalmaya başlayan İbrahim Yıldız, Orta Anadolu'daki bozlak (uzun hava) ve oyun havalarını seslendirdiği düğün ve etkinliklerde türküleri yaşatıyor. Kimi zaman evinde kimi zaman gezintiye çıktığı köy kırsalındaki arazilerde bağlamasının tellerine dokunan Yıldız, sevdalı olduğu sanatını sürdürüyor.
Babası ve ağabeylerinden edindiği bilgilerle çocuk yaştan itibaren bağlama çalmaya başlayan İbrahim Yıldız, Orta Anadolu'daki bozlak (uzun hava) ve oyun havalarını seslendirdiği düğün ve etkinliklerde türküleri yaşatıyor. Kimi zaman evinde kimi zaman gezintiye çıktığı köy kırsalındaki arazilerde bağlamasının tellerine dokunan Yıldız, sevdalı olduğu sanatını sürdürüyor.
Babası ve ağabeylerinden edindiği bilgilerle çocuk yaştan itibaren bağlama çalmaya başlayan İbrahim Yıldız, Orta Anadolu'daki bozlak (uzun hava) ve oyun havalarını seslendirdiği düğün ve etkinliklerde türküleri yaşatıyor. Kimi zaman evinde kimi zaman gezintiye çıktığı köy kırsalındaki arazilerde bağlamasının tellerine dokunan Yıldız, sevdalı olduğu sanatını sürdürüyor.
Babası ve ağabeylerinden edindiği bilgilerle çocuk yaştan itibaren bağlama çalmaya başlayan İbrahim Yıldız, Orta Anadolu'daki bozlak (uzun hava) ve oyun havalarını seslendirdiği düğün ve etkinliklerde türküleri yaşatıyor. Kimi zaman evinde kimi zaman gezintiye çıktığı köy kırsalındaki arazilerde bağlamasının tellerine dokunan Yıldız, sevdalı olduğu sanatını sürdürüyor.
Babası ve ağabeylerinden edindiği bilgilerle çocuk yaştan itibaren bağlama çalmaya başlayan İbrahim Yıldız, Orta Anadolu'daki bozlak (uzun hava) ve oyun havalarını seslendirdiği düğün ve etkinliklerde türküleri yaşatıyor. Kimi zaman evinde kimi zaman gezintiye çıktığı köy kırsalındaki arazilerde bağlamasının tellerine dokunan Yıldız, sevdalı olduğu sanatını sürdürüyor.
Babası ve ağabeylerinden edindiği bilgilerle çocuk yaştan itibaren bağlama çalmaya başlayan İbrahim Yıldız, Orta Anadolu'daki bozlak (uzun hava) ve oyun havalarını seslendirdiği düğün ve etkinliklerde türküleri yaşatıyor. Kimi zaman evinde kimi zaman gezintiye çıktığı köy kırsalındaki arazilerde bağlamasının tellerine dokunan Yıldız, sevdalı olduğu sanatını sürdürüyor.
Babası ve ağabeylerinden edindiği bilgilerle çocuk yaştan itibaren bağlama çalmaya başlayan İbrahim Yıldız, Orta Anadolu'daki bozlak (uzun hava) ve oyun havalarını seslendirdiği düğün ve etkinliklerde türküleri yaşatıyor. Kimi zaman evinde kimi zaman gezintiye çıktığı köy kırsalındaki arazilerde bağlamasının tellerine dokunan Yıldız, sevdalı olduğu sanatını sürdürüyor.
Babası ve ağabeylerinden edindiği bilgilerle çocuk yaştan itibaren bağlama çalmaya başlayan İbrahim Yıldız, Orta Anadolu'daki bozlak (uzun hava) ve oyun havalarını seslendirdiği düğün ve etkinliklerde türküleri yaşatıyor. Kimi zaman evinde kimi zaman gezintiye çıktığı köy kırsalındaki arazilerde bağlamasının tellerine dokunan Yıldız, sevdalı olduğu sanatını sürdürüyor.
Babası ve ağabeylerinden edindiği bilgilerle çocuk yaştan itibaren bağlama çalmaya başlayan İbrahim Yıldız, Orta Anadolu'daki bozlak (uzun hava) ve oyun havalarını seslendirdiği düğün ve etkinliklerde türküleri yaşatıyor. Kimi zaman evinde kimi zaman gezintiye çıktığı köy kırsalındaki arazilerde bağlamasının tellerine dokunan Yıldız, sevdalı olduğu sanatını sürdürüyor.
Babası ve ağabeylerinden edindiği bilgilerle çocuk yaştan itibaren bağlama çalmaya başlayan İbrahim Yıldız, Orta Anadolu'daki bozlak (uzun hava) ve oyun havalarını seslendirdiği düğün ve etkinliklerde türküleri yaşatıyor. Kimi zaman evinde kimi zaman gezintiye çıktığı köy kırsalındaki arazilerde bağlamasının tellerine dokunan Yıldız, sevdalı olduğu sanatını sürdürüyor.
Babası ve ağabeylerinden edindiği bilgilerle çocuk yaştan itibaren bağlama çalmaya başlayan İbrahim Yıldız, Orta Anadolu'daki bozlak (uzun hava) ve oyun havalarını seslendirdiği düğün ve etkinliklerde türküleri yaşatıyor. Kimi zaman evinde kimi zaman gezintiye çıktığı köy kırsalındaki arazilerde bağlamasının tellerine dokunan Yıldız, sevdalı olduğu sanatını sürdürüyor.
Babası ve ağabeylerinden edindiği bilgilerle çocuk yaştan itibaren bağlama çalmaya başlayan İbrahim Yıldız, Orta Anadolu'daki bozlak (uzun hava) ve oyun havalarını seslendirdiği düğün ve etkinliklerde türküleri yaşatıyor. Kimi zaman evinde kimi zaman gezintiye çıktığı köy kırsalındaki arazilerde bağlamasının tellerine dokunan Yıldız, sevdalı olduğu sanatını sürdürüyor.
