Batı Kudüs’te bu sabah saatlerinde bir otobüs durağında silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda 3 İsrailli hayatını kaybetti, 3 kişi de ağır yaralandı. Polis, saldırıyı düzenlediği iddia edilen işgal altındaki Doğu Kudüs sakini 2 Filistinlinin, izinli iki asker ve silahlı bir sivil tarafından öldürüldüğünü açıkladı.
Saldırı, İsrail ile Filistin arasında yaşanan 2 aylık savaşın bir yansıması olarak görülüyor. İsrail, işgal altındaki Batı Şeria’da Yahudi yerleşim yerlerini genişletmeye devam ederken, Filistinliler ise buna karşı direniş gösteriyor.
NETANYAHU’DAN SİLAHLANMA ÇAĞRISI
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, saldırıya ilişkin sosyal medya hesaplarından açıklama yaptı. Netanyahu, saldırıyı düzenleyenlerin “2 İsrailli asker ve 1 sivil tarafından etkisiz hale getirildiğini” söyleyerek, “Bu, vatandaşlarımızın kendilerini savunma hakkını gösteriyor. Benim başkanlığımdaki hükümet vatandaşlara silah dağıtımını genişletmeye devam edecek.” ifadesini kullandı.
Netanyahu, 7 Ekim’den sonra ülkede sivillerin silahlandırılması için kampanya başlatmıştı. Kampanya kapsamında, silah ruhsatı almak için gerekli şartlar kolaylaştırılmış, silah taşıma izni olanların sayısı artırılmış, silah eğitimi verilenlerin sayısı çoğaltılmıştı. Netanyahu, bu kampanyayı “terörle mücadele” olarak nitelendiriyor.
ULUSLARARASI TEPKİLER
İsrail’in sivilleri silahlandırma politikası, uluslararası alanda tepki çekiyor. Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB), İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve insan hakları örgütleri, İsrail’i bu politikadan vazgeçmeye çağırıyor. Bu kuruluşlar, İsrail’in sivilleri silahlandırmasının, bölgede şiddeti ve istikrarsızlığı artıracağını, Filistinlilerin haklarını ve güvenliğini tehlikeye atacağını, barış sürecini baltalayacağını ve uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirtiyor.
İsrail ise bu çağrılara kulak asmayarak, sivilleri silahlandırmaya devam ediyor. İsrail’in bu tutumu, bölgede yaşana savaşın daha da büyümesine neden olabilir. İsrail ile Filistin arasında barışın sağlanması için, uluslararası toplumun daha etkin bir rol oynaması ve iki tarafı da diyaloga davet etmesi gerekiyor. Aksi takdirde, bölgede kan dökülmeye devam edecek.
