İsrail güçlerinin abluka altına aldığı Han Yunus’tan geri çekilmesinin ardından Sivil Savunma Birimi Müdürü Yamin Ebu Süleyman, bir basın toplantısı düzenledi. Nasır Hastanesi’ndeki yerleşkede bulunan toplu mezarlarda arama çalışmaları yapılırken, 58 cesedin daha bulunduğu bildirildi.
Ebu Süleyman, 3 toplu mezardan çıkarılan cesetlerde çok sayıda işkence ve infaz izleri bulunduğunu, bazılarının da canlı canlı gömüldüğünü tahmin ettiklerini aktardı. Arama çalışmalarında çok sayıda çocuk cesedine rastladıklarını ve toplu mezarlarda çocukların da yer alma sebebini henüz bilmediklerini kaydetti. İsrail askerlerinin çok sayıda cesedi plastik poşetlerle 3 metre derinliğe gömerek çürümeyi hızlandırdığı da yine aktarılan detaylar arasında yer aldı.
Bazı cesetlerin teşhis edilemeyecek durumda olduğunu belirten Ebu Süleyman, 165 cesedin kimliğini tespit edemediklerini kaydetti. Daha sonra ise Filistinlilere yönelik işlenen suçların açığa çıkarılması için uluslararası medya ve insan hakları kuruluşlarının bölgeye girilmesine izin verilmesi gerektiği çağrısında bulundu. Ayrıca Sivil Savunma ekibinden Muhammed Mugayir de plastik kelepçeler bağlanan ve işkence izleri bulunan sivillerin videolarını basınla paylaştı.
Cesetler Filistin halkı tarafından gömülmüş olamaz!
Bulunan cesetlerin Filistin halkı tarafından gömülmüş olamayacağını, cesetlerde işkence izleri olduğunu vurulayan Mugayir, söz konusu gömülme şeklinini Gazze halkının defin yöntemlerine benzemediğini vurguladı.
Nasır Hastanesi’nde neler oldu?
İsrail ordusu, uzun süre kuşatma altında tuttuğu Han Yunus kentinde 15 Şubat tarihinde açıklama yaparak Nasır Hastanesi’nde baskın düzenledi. Hastaneyi hizmet dışı bırakan İsrail askerleri, 24 Mart tarihinde bir baskın daha düzenleyerek çok sayıda Filistinli ve sağlık personelini alıkoydu. 4 aylık kara işgalinin ardından 7 Nisan’da Han Yunus’tan çekilen İsrail ordusunun ardından Filistinliler, bölgede çeşitli noktalarda toplu mezarlar bulmaya devam ediyor.
