Eğer güzel bir tatil geçirmek için bu yaz vizesiz gidebileceğiniz Yunan Adalarından Meis Adası’nı tercih ettiyseniz, sizlere harika bir Meis Adası tatil için tam liste hazırladık. Bu liste sayesinde Meis Adasında nereler gezilir? Ne yapılır? Hepsi hakkında fikir sahibi olacaksınız! Adeta tarih adası olarak isimlendirilen Meis Adasında gezilecek yerler bitmez. Mavi mağaradan Likya mezarlığına, Manastırdan Kalelere kadar bir çok gezilecek yer yer Meis Adasıyla sizleri bekliyor...
LİKYA MEZARLIĞI
Eğer tarihi kalıntıları gezmek sizlere keyif veriyorsa, muhakkak Meis Adası’nda yer alan, arkeolojik önemli kalıntılara ev sahipliği yapmış Likya kültürünü yansıtan Likya Mezarlığı’na uğramadan dönmemelisiniz. Adanın kuzey doğusunda denizin kenarında yer alan Likya Mezarlığı, Antik dönem içersinde ki Likya uygarlığının mezarlara verdiği önemi yansıtan etkileyici bir alanı karşımıza çıkartıyor. Oluşturulan mezarlık dik kayalara oyulmuş çeşitli mimari tarzlarda yapılmış lahitleri de içeriyor. Bölgedeki antik Likya uygarlığının ölüm ve ölüm ötesine yönelik inançları yansıtan Likya Mezarlığı, ziyaretçilerine benzersiz bir tarihi atmosferi sunmaktan geri kalmıyor.
MAVİ MAĞARA
Meis adasının yanı sıra Kaş ve Kalkan’a da bir hayli yakın olan Mavi Mağara, Kaş’a 18, Kalkan’a ise 6 km uzaklıktadır. Kaputaş plajının yakınlarında yer alır. Mavi Mağara; toplamda 50 metre uzunluğuna sahip, 40 metre genişliğinde ve 15 metre yüksekliğinde bir yapıya sahiptir. Jeolojik dönemi içersinde deniz gelgitleri ve beraberinde rüzgârların oluşturmuş olduğu doğal yapıdaki Mavi Mağaraya giriş tek bir yönden mevcuttur. Mağaranın herhangi bir çıkış noktası yoktur. Söylentilere göre eski dönemler içersinde bu mağara fok balıklarının yuvası olarak kullanılmıştır. 1972 yılında bir jeolog tarafından keşfedilen Mavi Mağaraya ulaşım sağlamanın tek yolu denizdir. Tekne turları ile limanından kalkan ulaşım araçlarını kullanabilir, 15 dakikada Mavi Mağaraya ulaşabilirsiniz. Ek olarak kendi kiraladığınız teknelerle de ulaşım mümkündür.
PALEOKASTRO KALESİ
Antik döneme kadar uzanan tarihi bir geçmişe sahip olan Paleokastro Kalesi, tarihi zenginliklerle bir çok gezginin ilgisini çekmeye başarıyor. Likya Uygarlığına ait kalıntılarla çevrili olan bu kale, muazzam bir tarihi atmosferi de meraklısına sunuyor. Kale özellikle Meis Adasının en stratejik konumunda inşa edilmiş, denizi kontrol etmek amacıyla kullanımı yüzyıllardır sürdürülmüştür. Zaman içersinde farklı medeniyetleri ev sahipliği yapmış olan Paleokastro Kalesi, Helenistik ve Roma dönemlerine ait mimari izleri günümüze kadar taşımıştır. Eğer sizler de antik kalıntılar gezmekten keyif alıyor ve kalenin zirvesinde enfes bir manzaraya şahitlik etmek istiyorsanız muhakkaka Paleokastro Kalesini ziyaret etmelisiniz.
ST. GEORGE OF THE MOUNTAİN MANASTIRI
Ada gezintiniz enfes bir manastır gezisi ile tamamlamak istiyorsanız muhakkak St. George Of The Mountain Manastırına uğramanızı tavsiye ederiz. Ada merkezinin arka tarafındaki tepede görecek olduğunuz taş merdivenleri tırmanarak, bu manastırı ziyaret etmeniz mümkün. 400 basamaklı olan merdiveni özellikle yaz aylarında bir çok turist tamamlamakta zorluk çekse de, tırmanmaya devam edildikçe gözüken deniz, evler, liman tüm adayı kuşbakışı şekilde seyretme şansını sizlere sunuyor.