Küresel piyasalar, ABD'de başkan seçilen Donald Trump'ın dünkü açıklamalarının ardından negatif bir seyir izliyor. Enflasyon ve resesyon ikilemi fiyatlamaları zorlaştırmaya devam ederken, Trump'ın başkanlığında atacağı adımlara ilişkin açıklamaları piyasalardaki risk algısını artırdı.
Trump, yaptığı açıklamada Panama Kanalı ile Grönland'ı kontrol etme ihtimali üzerinde durarak, "Bu ikisi hakkında size güvence veremem. Belki bir şeyler yapmamız gerekebilir. Ekonomik güvenliğimiz için bunlara ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı. Ayrıca, Kanada'nın ABD'nin 51. eyaleti olması gerektiği yönündeki görüşlerini yineledi ve "Onlardan daha fazlasına sahibiz ve onların hiçbir şeyine ihtiyacımız yok" dedi.
Söz konusu ifadelerin piyasalarda risk algısını artırdığı belirtilirken, dünya genelinde tahvil ve hisse senedi piyasalarında satış baskısının güçlendiği görülüyor. Trump'ın açıklamalarının ve uygulanacak olası tarifelerin ABD'deki enflasyon ile mücadelesini olumsuz etkileyebileceğine dair endişeler öne çıkarken, ABD Merkez Bankası (Fed)'nın yılın ikinci yarısına kadar gevşeme sürecine ara verme olasılığı destekleniyor.
Para piyasalarındaki fiyatlamalar, Fed'in yılın ilk faiz indirimini yüzde 60 ihtimalle mayıs ayında gerçekleştireceği öngörüsünü ortaya koyarken, indirim yapılmaması halinde haziran toplantısında keskin bir faiz indirimine kesin gözüyle bakılıyor.
Analistlerin dikkatini çeken bir diğer konu ise bugün açıklanacak Fed Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantı tutanakları ve ADP özel sektör istihdamı verileri olacak. Dün açıklanan verilere göre, Tedarik Yönetim Enstitüsü (ISM) tarafından açıklanan hizmet sektörü Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI), aylık bazda 2 puan artış göstererek 54,1 olarak gerçekleşti.
ABD'de JOLTS açık iş sayısı ise Kasım 2024'te 8 milyon 98 bin ile son 6 ayın en yüksek seviyesine ulaştı. Kurumsal açıdan, Nvidia hisseleri, şirketin Las Vegas'ta yeni ürünlerini tanıtmasına rağmen yüzde 6,2 değer kaybetti. Tesla'nın hisseleri de Bank of America analistinin değerlendirmesi sonrasında yüzde 4,1 düştü.
ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,69 ile nisan ayından bu yana en yüksek seviyesinde seyrederken, altının ons fiyatı 2 bin 650 dolardan kapanarak yeni güne 2 bin 647 dolardan başladı. Dolar endeksi ise geçtiğimiz gün yüzde 0,3 değer kazanarak 108,5 seviyesinde işlem görüyor.
New York Borsası'nda S&P 500 endeksi dünkü kapanışta yüzde 1,11, Nasdaq endeksi yüzde 1,89 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,42 değer kaybetti. Avrupa borsalarında ise İngiltere hariç alış ağırlıklı bir seyir izlenirken, bugün Avro Bölgesi'nde açıklanacak Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) yatırımcıların odağını oluşturuyor.
Avro Bölgesi'nde kasımda yıllık Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yüzde 2,2'den yüzde 2,4'e yükselirken, Enflasyon beklentileri artış gösterdi. TEB tarafından açıklanan verilerde ise bölge genelinde resesyon-enflasyon ikileminin devamı fiyatlamaları zorlaştırıyor.
Asya borsalarında ise Güney Kore hariç negatif bir seyir öne çıkmakta. Çin hükümetinin ekonomiyi canlandırmaya yönelik politikalarının başarı sağlayıp sağlamayacağı konusundaki endişeler, bölgedeki risk algısını artırıyor.
Yurt içinde ise Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi yüzde 1,13 değer kaybıyla 9.972,03 puandan günü tamamladı. Dolar/TL, yüzde 0,1 artış göstererek 35,3377'den kapanmışken, yeni işlem gününde 35,3490 seviyesinden işlem görmekte.
Öne çıkan verilerin yanı sıra, bugün Türkiye'de reel getiri oranları, Avro Bölgesi'nde ÜFE ve ABD'de özel sektör istihdamı gibi önemli ekonomik verilerin açıklanması bekleniyor.
