Geçtiğimiz haftalar içersinde Yunan Adaları'ndan on tanesine vizesiz şekilde giriş sağlanacağına dair açıklamalar yapıldı. Kos Adası da, vizesiz şekilde gidilecek adalardan birisi. Özellikle bu yaz içersinde çok fazla Türk turisti ağırlayacak olan Kos Adası'nda nereye gidilir? diye soruyorsanız; doğru yazıyı okuyacaksınız! Kos Adası’nda gezilecek bir çok yer bulunur. Özellikle de Hippokrat'ın ağacı, eğitim verdiği ve tıbbi tedaviler uyguladığı alanlar Kos Adası'nda bulunur. Roma kalıntılarının bir çoğuna da ev sahipliği yapan Kos Adası'nda gezilecek yerler ile ilgili sizlere harika bir yazı hazırladık
Kos Adası'na nasıl gidileceğine dair bilgiler edinmek istiyor, Kos Adası'na gittiğinizde neler yiyebileceğini araştırıyorsanız, yazımızı muhakkak sonuna kadar okumalısınız!
PLATANOS OF HİPPOCRATES
Antik çağın ünlü hekimlerinden Hippokrat'ın adını taşıyan Platanos of Hippocrates’in Latince’de adı Platanus orientalis olarak geçiyor. Boyu 30 metreye kadar uzanan bu ağaç gören herkesi ihtişamıyla etkilemeye yetiyor. Kos adası’nın simgesi haline gelmiş olan bu ağaç; İran, Anadolu ve Yunanistan gibi bölgelerde yaygın olarak bulunuyor. Hippokrat'ın bu ağacı seçmesinin sebebi ise yapraklarının gölgesinin serinletici bir etkiye sahip olmasından kaynaklı. Ek olarak tıbbi özellikleri de oldukça fazla olan ağaç, antik dönemi içersinde hasta bakımında kullanılmış ve Hippokrat'ın etrafındaki öğrencilerini eğitirken toplu öğrenme alanı olarak hizmet etmiştir. Tıbbın simgesi haline gelmiş olan Platanos of Hippocrates, tarih boyunca sıklıkla kullanılmış ve halka hizmet sağlamıştır.
ROMAN ODEON
Roma’da kültürel etkinliklerin düzenlenmiş olduğu, genellikle yarı kapalı olan tiyatrolar; antik dönem Roma’sında en sık tercih edilen alanlar arasında yer almış. Roma Odeonları; tiyatro, müzik, spor etkinlikleri ve diğer bir çok farklı sanatsal gösteriler için tarih boyunca kullanılmış. Roman Odeonları, genellikle sütunlu girişlere ve yarı daire şeklinde oturma düzenine sahip olarak günümüze kadar gelmiş. Roma İmparatorluğu dönemi boyunca bir çok büyük şehirde inşa edilmiş olan bu Odeonlar, estetik tasarımı ve zengin mimari detayları ile bütün dikkatleri üzerine çekmekte başarılı. Zengin ve elit sınıfın desteklemiş olduğu önemli sosyal etkinliklere ev sahipliği yapan Odeonlar, Roma halkına dönemler içerisinde bir çok kültürel deneyimi sunmayı başarmış. Şimdilerde ise yine Kos Adası’nı ziyarete gelen bir çok gezgin tarafından uğrak nokta halinde.
NERATZİA KALESİ
Kos Adası’nda yer alan Neratzia Kalesi, Hospitalier şövalyeleri tarafından 14. yüzyılda inşa edilmiş. Turuncu renkli taşları ile ön plana çıkan Neratzia Kalesi, Osmanlı İmparatorluğu ve Venedikliler arasında el değiştiren kale olarak da biliniyor. Stratejik konumu ve etkileyici mimarisi ile tüm dikkatleri üzerine çekmekte oldukça başarılı. Deniz kıyısında yükselen kalın surları, iç avlusu, savunma kuleleri Neratzia Kalesi’ni benzersiz kılan ve bir çok imparatorluk arasında paylaşılamaz noktaya getiren özellikleri arasında yer alır. Günümüzde turistler tarafından da sıklıkla ziyaret edilen Neratzia Kalesi, adanın kültürünü ve tarihini keşfetmek isteyenler için muhakkak görülmesi gereken yerler arasında yer alıyor.
ROMA EVİ
Roma toplumunun mimari şaheserleri arasında yer alan Kos Adası’daki Roma Evi, o döneme ait yaşam tarzını gözler önüne seriyor. 1800 yıllık bir Roma villası olan bu evin 26 odası ve 3 havuzu mevcut. Evin zemininde ise leopar, arslan ve yunus motifleri ile mozaikler döşeli. Tarih gezintisi yapmak isteyenlerin uğrak noktası olan bu Roma Evi’nin 100 metre ilerisinde ise dönemler içersinde çeşitli festivallere ev sahipliği yapmış Roman Odeonu yer alıyor.
KOS ASKLEPİON
Antik çağın önemli sağlık merkezlerinden birisi olan Kos Asklepion, ilk olarak M.Ö. 4. yüzyılda Hippokrat tarafından kurulmuştur. Bu tıp okulu ve tapınak kompleksi, sağlık bilimlerinin öğretimi, uygulanan tedavi uygulamaları için sıklıkla kullanılmıştır. Antik dönemler içersinde önemli bir hekim olarak tanınan Hippokrat’ın adını taşıyan Kos Asklepion’da; öğrencilere tıp, sağlık ve etik konularında eğitimler verilirdi. Şifa arayanların yanı sıra öğrencilerin ve filozofların da sıklıkla ziyaret ettiği bu yer, günümüzde de Asklepion’un kalıntılarını barındırıyor. Tıp tarihine ilgi duyanların muhakkak gitmesi gereken bu arkeolojik alan, sit alanı olarak hizmet sağlıyor.
KOS ADASINA NASIL GİDİLİR?
Kos Adası'na gitmek için iki farklı yol kullanabilirsiniz. İlk yöntem olarak Bodrum feribotlarını tercih edebilirsiniz. Her gün sabah ve akşam saatlerinde düzenlenen Kos feribot yolculuğu ise yaklaşık olarak 1,5 saat kadar sürüyor. Diğer bir yöntem olarak uçağı tercih ederek aktarmalı şekilde havalimanına ulaşabilirsiniz. Eğer Türkiye’den Kos Adası'na gidecekseniz direkt uçuş bulunmamaktadır. İlk etapta Atina Uluslararası Havalimanı’na, oradan da Kos Havalimanı’na direkt uçuşla Kos'a ulaşabilirsiniz. Uçuş süresi ise yaklaşık olarak 2.5 saattir.
KOS ADASINDA NE YENİR?
Kos'ta ada kültürü tüm restoranlarda yaşatılmaya devam ediliyor. Bu sebeple genellikle taze deniz ürünleri ve mezeler oldukça meşhur. Fava, patlıcan salatası, yemistes, ballı yoğurt, musakka gibi lezzetler meşhur adası bir hayli meşhur. Bunların yanı sıra kalamar, karides, ahtapot gibi deniz ürünleri ve farklı balık çeşitleri de adada da sık sık tüketilen meşhur yemekler arasında yerini alıyor.