Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, önemli açıklamalarda bulunarak kira düzenlemeleri ve deprem sonrası yıkılan binalarla ilgili konuları değerlendirdi. Tunç'un paylaştığı bilgilere göre, kira düzenlemeleri kapsamında yıllık kira artış oranının yüzde 25'i aşamayacağına yönelik düzenleme bir yıl daha uzatıldı. Ayrıca, 1 Eylül itibarıyla kirada zorunlu arabuluculuk uygulaması başlayacak ve bu, kira davaları için de geçerli olacak. Tunç, bu yeni düzenlemenin vatandaşların kira sözleşmelerini daha adil ve esnek bir şekilde yapmalarına olanak tanıyacağını belirtti. Ayrıca, deprem sonrası yıkılan ve ağır hasarlı binalarla ilgili davalarda yürütmeyi durdurma kararları verilmediğini, ancak yerinde keşif ve bilirkişi incelemelerinin yapılması gerektiğini açıkladı. Bu binalarla ilgili delillerin tamamının toplandığını vurgulayan Tunç, vatandaşların dava açıp açmamasına bakılmaksızın doğru kararların verilmesi gerektiğini ifade etti. Bu gelişmelerin yanı sıra, depremle ilgili ceza soruşturmalarının da devam ettiğini belirterek, 250'den fazla tutuklunun bulunduğunu açıkladı. Adalet Bakanı Tunç'un bu açıklamaları, kira düzenlemeleri ve deprem sonrası inşaatla ilgili önemli adımları ve hukuki süreçleri yansıtıyor.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kira konusunda önemli bir düzenlemeyi duyurdu. Bu düzenleme, 1 Eylül itibariyle hayata geçecek ve milyonlarca kiracı ve ev sahibini ilgilendirecek. Tunç, yeni kira düzenlemesi hakkında detayları paylaşırken, yüzde 25 kira zammı sınırının kaldırıldığını açıkladı. Artık kiracılar ve ev sahipleri arasında karşılıklı anlaşma sağlandığında kira zammı yüzde 25 sınırını aşabilecekler. Bu düzenleme, hem kiracıların hem de ev sahiplerinin daha esnek bir kira politikası izlemelerine olanak tanıyacak. Adalet Bakanı Tunç'un açıklamaları, kira ilişkilerinin yeni bir döneme girmesiyle ilgili umut verici bir adım olarak değerlendiriliyor. Kiracılar ve ev sahipleri, artık kendi ihtiyaçlarına ve piyasa koşullarına uygun kira bedellerini serbestçe belirleyebilecekler. Bu düzenlemeyle birlikte kira konusundaki dengenin sağlanması ve daha adil bir kira politikası oluşturulması amaçlanıyor. Kiracılar ve ev sahipleri, yeni şartları göz önünde bulundurarak kira sözleşmelerini revize etme fırsatına sahip olacaklar.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, NTV canlı yayınında Funda Görey'in gündeme dair sorularını yanıtladı. Kira uyuşmazlıklarına ve kira artışlarına yönelik önemli açıklamalar yapan Bakan Tunç, mevcut kira düzenlemelerine ilişkin detayları paylaştı.
Adalet Bakanı, kirada yıllık artış oranının yüzde 25'i geçemeyeceği düzenlemesinin bir yıl daha uzatıldığını belirtti. Önemli bir değişiklik olarak 1 Eylül itibarıyla kirada zorunlu arabuluculuk döneminin başlayacağını açıklayan Tunç, "alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi" olarak tanımladığı arabuluculuğun artık kira davaları için de zorunlu hale geleceğini vurguladı. Ayrıca kat mülkiyeti, komşuluk hukuku ve ortaklığın giderilmesi davalarının da zorunlu arabuluculuk kapsamında olduğunu ifade etti.
Arabulucuların, tarafları bir ay içinde uzlaştırma görevini üstleneceğini belirten Bakan Tunç, anlaşma sağlanamadığında ise yargı yolunun açık olduğunu bildirdi. Ayrıca, son 10 yılda arabuluculuk önüne gelen dosya sayısını 4 milyon 620 bin olarak açıklayarak, bu dosyaların 3 milyonundan fazlasının anlaşmayla sonuçlandığını paylaştı.
Bakan Tunç, ayrıca yıkılan, ağır hasarlı ve orta hasarlı binalarla ilgili toplanan deliller hakkında da bilgi verdi. Bu açıklamalar, kiracılar ve ev sahipleri arasındaki ilişkilerdeki önemli değişiklikleri işaret ediyor ve kira konularında yeni bir dönemin başladığını gösteriyor.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kira düzenlemeleri ve deprem sonrası yıkılan binalarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Tunç'un verdiği bilgilere göre, özellikle yıkılan ve ağır hasarlı binalarla ilgili davalarda yürütmeyi durdurma kararları verilmedi, ancak yerinde keşif ve bilirkişi incelemelerinin yapılması gerektiği vurgulandı. Bu binaların örnekleri, karotları ve demir örnekleri alındı ve tüm deliller toplandı. Adalet Bakanı, vatandaşların dava açıp açmamasına bakılmaksızın delillerin tamamen toplandığını belirtti. Bununla birlikte, yürütmeyi durdurma kararlarının sınırlandırılması konusunda Anayasa'nın 125. maddesinin son fıkrasının izin verdiğini ifade etti ve bu konuda yasal düzenlemeler yapılması gerektiğini söyledi.
Tunç, vatandaşların can güvenliğinin öncelik olduğunu vurgulayarak, ilk tespitlerin hızlı bir şekilde yapıldığını ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın diğer bakanlıklardan teknik destek aldığını hatırlattı. Bu süreçte açılan davalara da değinen Bakan Tunç, binanın doğru bir şekilde değerlendirilmesi için keşif ve bilirkişi incelemelerinin hızlandırılması gerektiğini dile getirdi. Ayrıca, depremle ilgili ceza soruşturmalarının sürdüğünü belirterek, müteahhitlerden yapı sorumlularına kadar 250'den fazla tutuklunun bulunduğunu açıkladı. Adalet Bakanı Tunç'un bu açıklamaları, kira düzenlemeleri ve deprem sonrası inşaatla ilgili süreçlerde yaşanan gelişmeleri ve hukuki adımları yansıtıyor.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kira düzenlemeleri ve deprem sonrası yıkılan binalarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Tunç, kira düzenlemeleri kapsamında yıllık kira artış oranının yüzde 25'i aşamayacağına yönelik düzenlemeyi bir yıl daha uzattıklarını duyurdu. Ayrıca, 1 Eylül itibarıyla kirada zorunlu arabuluculuk uygulamasının başlayacağını ve bu uygulamanın kira davalarını da kapsayacağını belirtti. Tunç, vatandaşların kira sözleşmelerini daha adil ve esnek bir şekilde yapmalarına olanak tanıyacak bu düzenlemelerin önemine vurgu yaptı. Deprem sonrası yıkılan ve ağır hasarlı binalarla ilgili ise yürütmeyi durdurma kararlarının verilmediğini, ancak yerinde keşif ve bilirkişi incelemelerinin gerekliliğini vurguladı. Bu binalarla ilgili delillerin tamamının toplandığını ve vatandaşların dava açıp açmamasına bakılmaksızın doğru kararların verilmesi gerektiğini ifade etti. Adalet Bakanı Tunç'un bu açıklamaları, kira düzenlemeleri ve deprem sonrası inşaatla ilgili süreçlerde yaşanan gelişmeleri ve hukuki adımları özetlemektedir. Bu önemli adımların, hem kira ilişkilerini hem de deprem sonrası inşaat denetimlerini daha sağlam bir temele oturtma amacını taşıdığı sonucunu çıkarabiliriz.
