Aydın'da enginar hasat sezonunun başlamasıyla birlikte, Türkiye'nin "yeşil altını" olarak adlandırılan bu muhteşem sebzenin hem sağlık hem de lüks açısından değeri giderek artıyor.
Ülkenin enginar ihtiyacının yüzde 42'sini karşılayan Aydın'da, 6 bin 500 dönüm arazide gerçekleştirilen üretimle 8 bin ton enginar elde edildi. Ancak bu sadece başlangıç. Ağustos sonundan Eylül ortalarına kadar dikilen "sakız enginarı" ile Kasım ve Aralık aylarında hasat edilen "Bayrampaşa enginarı", Türkiye'nin sofralarını süslemeye hazırlanıyor.
Enginarın sadece mutfaklarda değil, sağlık dünyasında da özel bir yeri var. Karaciğer dostu olarak bilinen bu sebze, sağlık bilincinin artmasıyla birlikte rağbet gören bir besin haline gelmiş durumda. Üstelik Aydın'da üretilen enginarlar, "iyi tarım" sertifikasıyla organik ve hormonsuz bir şekilde yetiştiriliyor, böylece sağlık açısından da en üst düzeyde güvence sağlanıyor.
Ancak enginar sadece sağlık için değil, aynı zamanda lüks ve prestij için de tercih ediliyor. Tarlada toptan adet satış fiyatı 20 TL olan bu yeşil hazine, aracılar ve talep arttıkça tüketiciye ulaşana kadar fiyatında ciddi bir artış gösteriyor. Pazarlarda 40-50 TL'ye kadar yükselen fiyatlar, lokanta ve restoranlarda ise tam anlamıyla bir lüks halini alıyor; bir enginar tabağı için müşterilerin cebinden 400 TL gibi yüksek meblağlar çıkabiliyor.
Üreticiler, bu artışın ardındaki sebepleri havanın geçen yıla nazaran daha ılık geçmesi ve soğukların kısa sürmesi olarak açıklıyor. Bu durum, enginar hasat sezonunun erken başlamasına olanak tanıdı ve üretimde verimliliği artırdı.
Aydın'ın genç ve başarılı üreticilerinden Özge Yüksel, ailesine ait tarlada enginar üretimi yapmanın gururunu taşıyor ve ürünlerinin sağlık ve kalite açısından en üst seviyede olduğunu vurguluyor.
Sonuç olarak, Türkiye'nin "yeşil altını" olan enginar, hem sağlık hem de lüks açısından sofralarımızı süslüyor ve bu muhteşem sebzenin değeri her geçen gün daha da artıyor.
