Julian Assange'ın Özgürlük İfadesi
WikiLeaks'in kurucusu Julian Assange, yıllar süren tutukluluk sürecinin ardından özgürlüğünü kazanmasına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Strazburg’daki Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (PACE) önünde gerçekleştirdiği konuşmada, özgürlüğünün nedeni olarak "gazetecilik suçunu" kabul etmesini öne sürdü.
Açıklamalarında Adalet Sistemi Eleştirisi
Assange, "Açıkçası sistem işlediği için özgür değilim. Yıllarca hapis yattıktan sonra özgürüm çünkü gazetecilik suçunu kabul ettim." diyerek adalet sistemine yönelik eleştirilerini dile getirdi.
ABD ile Yapılan Anlaşma
ABD ile yaptığı anlaşmanın ardından salıverildiğini belirten Assange, "Sonunda yerine getirilemeyen adalet yerine özgürlüğü seçtim" şeklinde konuştu. Anlaşma gereği, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurmama ve Bilgi Edinme Özgürlüğü yasasını işletmeme şartı konulduğunu ifade etti.
Kaybedilen Zaman
14 yıl boyunca ev hapsinde kalan ve Londra'daki Ekvador Büyükelçiliği ile Belmarsh Hapishanesi gibi yerlerde zaman geçiren Assange, bu süreçte "daha fazla cezasızlık, daha fazla gizlilik" gözlemlediğini açıkladı. "İfade özgürlüğü ve bunun getirdiği her şey karanlık bir kavşakta" diyen Assange, kamuoyunu uyararak, "Özgürlük ışığının sönmemesi için herkes üzerine düşeni yapmalı" ifadesini kullandı.
Gazetecilik ve İfade Özgürlüğü
Assange, gazeteciliğin suç değil, "özgür ve bilgili bir toplumun temel direği" olduğunu vurguladı. Gazetecilerin hak ettikleri özgürlüğü yaşamak için soruşturmalara maruz kalmamaları gerektiğini belirtti.
Davaya Dair Unutulmaz Anlar
Assange'ın kurduğu WikiLeaks, 28 Ekim 2010'da ABD'nin Irak ve Afganistan'daki suçlarını içeren 251 bin gizli belgeyi yayımlamıştı. Haziran 2012'de sığındığı Ekvador Büyükelçiliği'nden 11 Nisan 2019'da çıkarılarak tutuklanmış ve Londra'nın Belmarsh Hapishanesine konulmuştu. ABD, Assange’ın iadesini talep etti; ancak İngiltere Yüksek Mahkemesi, amerikan hükümetinden bazı güvence taleplerinde bulunmuştu.
Sonunda Assange, ABD ile vardığı anlaşma sonucunda 5 yıldır tutuklu bulunduğu İngiltere'den ayrılmasına izin verilerek Avustralya'ya gönderildi.
