İngiltere ile Irak Arasındaki Ortaklık Anlaşması: Orta Doğu'da Yeni Bir Dönüşüm Mu?
İngiltere ile Irak arasında imzalanan Ortaklık ve İşbirliği Anlaşması, sadece iki ülke ilişkilerini değil, aynı zamanda Orta Doğu'daki jeopolitik dengeleri de derinden etkileme potansiyeline sahip. Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, 14-16 Ocak tarihlerinde gerçekleştirdiği Londra ziyaretinde, taraflar arasında ticaret, savunma, iklim değişikliği ve kültürel işbirliğine dayalı geniş kapsamlı bir anlaşma imzalamıştır.
Ekonomik ve Stratejik Öncelikler
Bu anlaşma, Irak’ın yeniden yapılanma sürecine ivme kazandırmayı ve uluslararası yatırımcıları çekmeyi hedefliyor. 12,3 milyar sterlinlik ticaret paketi, su altyapısından 5G teknolojisine kadar geniş bir alanı kapsamaktadır. Bu süreç, Irak'ın ekonomik kalkınmasına olduğu kadar Bölgesel Kalkınma Projesi'ne de katkı sunabilir.
Kalkınma Yolu Projesi ile Uyum
İngiltere'nin, Türkiye ve diğer Körfez ülkeleri ile işbirliği içinde yürütülen Kalkınma Yolu Projesi’ne dahil olması, bölgesel işbirliği açısından büyük fırsatlar sunarken, aynı zamanda rekabet ortamını da tetikleyebilir. Bu proje, Irak'ı bölgesel ticaretin merkezi haline getirmeyi hedefliyor ve İngiltere'nin katkıları, projeyi uluslararası bir nitelik kazandırabilir.
Güç Mücadelesi ve Jeopolitik Riskler
Bununla birlikte, İngiltere'nin stratejik çıkarlarını öncelikle gözetmesi, Türkiye ve diğer bölgesel aktörlerle ilişkileri zorlayabilir. Ayrıca, Irak'taki enerji mücadelesi, özellikle Kerkük'teki doğal kaynaklar etrafındaki bölgesel dinamikleri de etkileyebilir. Geçtiğimiz günlerde Bedir Örgütü lideri Hadi el-Amiri’nin, “Kürtler artık Kerkük'ü unutmalı” açıklaması, İran'ın Bağdat-Londra ilişkilerine yönelik olumsuz yaklaşımını işaret edebilir.
Sonuç
İngiltere ile Irak arasındaki bu işbirliği, Orta Doğu'nun ekonomik entegrasyonu ve istikrarı açısından kritik bir aşamadır. İngiltere, bölgedeki çıkarlarını işbirliğine dayalı bir yaklaşım içinde yönetebilirse, bu anlaşma yeni bir entegrasyon dönemini başlatabilir. Ancak, kendine odaklı bir tutum benimsemesi durumunda, bu süreç yeni rekabet ve gerilimleri de tetikleyebilir. Orta Doğu'nun geleceği, bu projelerin yönetimi ve bölgesel işbirliğinin nasıl şekilleneceğine bağlı olacaktır.
Not: Dr. Bilgay Duman, AA Akademi Müdür Yardımcısıdır. Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.
