Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, ABD ekonomisi ve Merkez Bankası'nın (Fed) politika faiz oranlarına ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. ABD ekonomisinin güçlü bir performans sergilediğini belirten Georgieva, Fed'in enflasyonu kontrol altına almak için faiz oranlarını mevcut seviyede tutması gerektiğini söyledi. Bu açıklamalar, IMF’nin ABD ekonomisi üzerine gerçekleştirdiği 4. madde konsültasyonunun bulguları ışığında yapıldı.
ABD EKONOMİSİ GÜÇLÜ BİR PERFORMANS SERGİLİYOR
IMF Başkanı Kristalina Georgieva, ABD ekonomisinin güçlü performansıyla dikkat çektiğini belirtti. Georgieva, ABD'nin gayrisafi yurt içi hasılasının (GSYH) pandemi öncesi seviyeyi aşan tek G20 ülkesi olduğunu vurguladı ve bunun hem ABD hem de küresel ekonomi için olumlu bir işaret olduğunu söyledi. Bu yılın son çeyreğinde, ABD ekonomisinin geçen yıla göre %2 oranında büyümesinin beklendiğini dile getiren Georgieva, orta vadede benzer bir büyüme hızının sürdürülmesini öngördüklerini ifade etti.
Georgieva, ABD ekonomisinin güçlü faaliyet ve istihdam oranlarıyla öne çıktığını, enflasyonu düşürme sürecinin çoğu kişinin beklediğinden daha az maliyetli olduğunu belirtti.
ENFLASYON HEDEFİ YOLUNDA İLERLİYOR
ABD’de enflasyonun, Fed'in %2 hedefi doğrultusunda ilerlediğini belirten Georgieva, çekirdek tüketici enflasyonunun 2023 sonunda %2,5 olmasını ve 2025 ortalarına kadar %2 hedefine geri dönmesini beklediklerini açıkladı. Georgieva, enflasyonun kontrol altına alınmasının önemini vurgulayarak, bu süreçte yukarı yönlü risklerin de dikkate alındığını ifade etti.
FED'İN POLİTİKA FAİZİ STRATEJİSİ
Georgieva, Fed’in politika faiz oranlarını en az 2024 sonuna kadar mevcut seviyede tutması gerektiğini belirterek, "Bu riskler göz önüne alındığında, Fed'in politika faiz oranlarını en azından 2024 sonuna kadar mevcut seviyede tutması gerektiği konusunda hemfikiriz." dedi. Georgieva, ABD ekonomisinin iyi bir durumda olduğunu ve bunun Fed'e politika faizini ayarlamak için önemli bir alan sağladığını ifade etti. Ayrıca, faiz oranlarının sadece enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde %2 hedefine döndüğüne dair açık bir kanıt olduktan sonra düşürülmesi gerektiğini vurguladı.
MALİ POLİTİKALAR VE BORÇ SORUNU
IMF Başkanı, ABD'nin yüksek borç ve açık seviyelerinin, son yıllardaki önemli dışsal şoklarla daha da arttığını belirterek, bu eğilimi durdurmanın ve tersine çevirmenin zamanının geldiğini söyledi. Georgieva, ABD'nin bu konuda önemli mali mevzuatları yürürlüğe koyduğunu ve bunların ülke ekonomisini yeniden şekillendirmede olumlu bir etkiye sahip olacağını ifade etti. Ancak, kamu borcunun GSYH'ye oranını kararlı bir şekilde azaltmak için ek adımlar atılması gerektiğini de vurguladı.
Georgieva, ticaret ortaklarından misilleme riskini artırabilecek tarifelere güvenmek yerine, daha fazla diyalog kurmanın, adil ticareti teşvik etmenin ve kurallara dayalı uluslararası ticaret sistemini yeniden canlandırmanın ABD ve küresel ekonomi için daha az maliyetli olacağını söyledi.
ABD ENFLASYONU ÜZERİNE İYİMSER TAHMİNLER
Basın toplantısında soruları yanıtlayan Georgieva, IMF'nin ABD enflasyonuna ilişkin tahmininin Fed'in tahmininden daha iyimser olduğunu belirtti. Bu iyimserliğin, enflasyonun zirve yaptığı dönemdeki gidişattan kaynaklandığını ifade etti. Georgieva, "Bizim bakış açımıza göre, 2024 yılı içerisinde bir faiz indirimi potansiyeli hala var. Ardından 2025 yılında daha fazla faiz indirimi görmemiz mümkün." dedi.
YÜKSEK AÇIKLAR RİSK OLUŞTURUYOR
IMF’nin ABD ekonomisine ilişkin 4. madde konsültasyonu kapsamında paylaştığı denetim raporunda, ABD'nin 2024 için yıllık büyüme oranının %2,6 olarak öngörüldüğü belirtildi. Raporda, büyük mali açığın kamu borcunun GSYH'ye oranında sürekli bir artışa yol açtığı ve bu durumun ABD ile küresel ekonomi için önemli bir risk oluşturduğu ifade edildi. Ayrıca, ticaret kısıtlamalarının devam eden genişlemesi ve 2023’te yaşanan banka iflaslarının vurguladığı zayıflıkları ele almada yetersiz ilerlemenin de önemli bir aşağı yönlü risk faktörü olduğuna dikkat çekildi.
Raporda, mevcut politikalar altında genel hükümet borcunun istikrarlı bir şekilde artması ve 2032 yılına kadar GSYH'nin %140'ını aşmasının beklendiği ifade edilerek, yüksek açıkların ve borçların ABD ve küresel ekonomi için artan bir riske yol açtığı belirtildi.
