Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İklim Değişikliği Başkanı Halil Hasar, Bakü'de gerçekleştirilen 29. İklim Değişikliği Taraflar Konferansı'nda (COP29) alınan kararların umut verici olduğunu ancak özellikle gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaç duyduğu finansman ve teknolojik destek konusunda halen büyük eksiklik bulunduğunu belirtti.
Hasar, İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği tarafından İklim Değişikliği Başkanlığında düzenlenen COP29 Çıktıları ve Yeşil Dönüşümün Finansman, Enerji ve Yapay Zeka Perspektifinden Değerlendirilmesi temalı panelde konuştu. İklim değişikliğinin pek çok alanda etkisini hissettiren küresel ve ulusal bir kriz olduğunu kaydeden Hasar, bu yıl Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de gerçekleştirilen COP29'un önemine vurgu yaptı.
COP29'daki tüm karar süreçlerinde Türkiye'nin aktif rol aldığını söyleyen Hasar, "Türkiye olarak, bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin maruz kaldığı adaletsiz yük paylaşımını her fırsatta dile getirdik ve getirmeye devam edeceğiz." ifadesini kullandı. Hasar, iklim değişikliğiyle mücadelenin yalnızca finansman sağlamakla sınırlı olmadığını, kaynakların etkili ve şeffaf şekilde kullanılmasının da önemli olduğunu belirtti.
COP29'da alınan kararların uygulanmasının ve etkilerinin hissedilmesinin zaman alacağını ifade eden Hasar, "Türkiye, bu süreçte yeşil dönüşüm hedeflerini hayata geçirmek için hem ulusal düzeydeki kaynaklarını aktif şekilde kullanmalı hem özel sektöre göndereceği sinyaller ile özel sektörü harekete geçirmeli hem de uluslararası finansman olanaklarından etkin bir şekilde yararlanmak için çalışmalıdır." diye konuştu. Hasar, bu finansman olanaklarının Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadelesini hızlandıracağının altını çizerek, "Türkiye'nin enerji sektöründe yaptığı dönüşüm, yeşil ekonomi yolunda atılan önemli adımlardan biridir.” dedi.
İklim Değişikliği Başkanlığının Türkiye'nin iklim değişikliğiyle ve yeşil dönüşümle ilgili sürecini yürüttüğünü anımsatan Hasar, "Elektrikli araç altyapısının geliştirilmesi ile toplu taşımanın teşvik edilmesi sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik somut adımlar olacaktır. Ulaştırma ve binalar sektörlerinde elektrifikasyona çok büyük önem vermekteyiz." şeklinde konuştu. Özellikle elektrikli araç altyapısının geliştirilmesi ve mikromobilite ile toplu taşımanın teşvik edilmesinin, sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik somut adımlar arasında yer aldığını vurguladı.
Hasar, Türkiye’de bir hidrojen ekonomisi altyapısının kurulması ile özellikle emisyon azaltımının oldukça zorlu olduğu sanayi ve lojistik sektörlerinde gerekli dönüşümü sağlamayı hedeflediklerini de sözlerine ekledi.