Gürcistan Seçimleri: Yeni Gerilimlerin Gölgesinde Kutuplaşma Derinleşiyor

Gürcistan'da Siyasi İstikrarsızlık Derinleşiyor Rusya-Ukrayna savaşı, Karadeniz bölgesi ile Güney Kafkasya'nın küresel güç dinamiklerinden nasıl etkilendiğini bir kez daha ortaya koydu. Bu durum, Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan'da yaşanan olaylarla kendini gösterirken, Gürcistan'da 26 Ekim'de yapılan parlamento seçimleri sonrası artan gerginlikler ülke siyasetinin kısa vadede istikrar bulamayacağının sinyallerini veriyor. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin, Gürcistan Başbakanı İrakli Kobakhidze ve bazı hükümet yetkililerine yaptırımlar öngören kararnameyi imzalaması, bölgedeki jeopolitik gelişmelerin etkisini yansıtıyor. Mevcut Sorunların Kökleri Geçmişe Dayanıyor Gürcistan'daki siyasi belirsizlik, sadece Rusya-Ukrayna savaşının etkilerini değil, 2008’deki Rusya-Gürcistan savaşı sonrası başlayan sorunları da içermektedir. Bu savaş ve arkasından gelen gelişmeler, Abhazya ve Güney Osetya'nın Gürcistan'dan ayrılmasına yol açmış, ülke ile Rusya arasındaki diplomatik ilişkilerin kopmasına sebep olmuştur. Ayrıca, “yabancı etkinin şeffaflığı” yasası, parlamento seçimleri öncesinde gündeme gelerek toplumsal kutuplaşmayı tırmandırmış ve halkı Rusya yanlıları ile Batı destekçileri olarak ikiye ayırmıştır. Protestoların Gösterdiği Kutuplaşma Yasanın kabul edilmesiyle birlikte, muhalefet seçimlere müdahale edildiği iddiasıyla sonuçları protesto etti. Avrupa Birliği (AB) nezdinde çağrılar yapıldı ve uluslararası birçok kuruluş, Gürcistan’da seçimlerin yenilenmesi gerektiğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili'nin görevi devretmeyi reddetmesi, Rusya yanlısı olarak eleştirilen yeni Cumhurbaşkanı Mikheil Kavelaşvili'nin görevine başlamasıyla siyasi gerginliği artırdı. Batı'nın Gürcistan'daki Etkisi ve Tepkiler Gürcistan'daki siyasi olayların Batı'da nasıl bir karşılık bulacağı belirsizliğini korurken, seçimlerden sonra kabul edilen yasa ve ülkenin AB üyelik sürecinin askıya alınması, ABD'nin bölgedeki politikalarını da etkiledi. ABD Dışişleri Bakanlığı, Gürcistan ile stratejik ilişkileri askıya aldığını duyurdu, bu da muhalefet cephesinde büyük tepkiye neden oldu. Başbakan Kobahidze, muhalefetin tutumunu eleştirerek, AB'nin Gürcistan'ın iç işlerine müdahale ettiğini savunmakta ve üyelik müzakerelerinin ilerleyen yıllarda gündeme alınmayacağını belirtmektedir. Gürcistan: Doğu-Batı Kutuplaşmasının Merkezinde Parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrası yaşananlar, Gürcistan'ın doğu ile batı arasındaki mücadele sahası olma riskini artırmaktadır. Buna rağmen, tüm tarafların dikkatli bir politika izlemesi, ülkenin gelecekte yeni bir krizle karşılaşmaması adına hayati önem taşımaktadır. Sonuç olarak, Gürcistan'daki seçim sonrası gelişmeler ve devam eden protestolar, küresel dinamiklerin etkisini ve tarih boyunca Güney Kafkasya üzerindeki güç mücadelelerini yeniden ortaya koymaktadır. Gürcistan, Rusya-Ukrayna savaşı ile Doğu-Batı mücadelesinin bir parçası haline gelmişken, Çin'in ekonomik yatırımları ile bölgedeki dengeyi etkilemeye devam etmektedir.

Gürcistan Seçimleri: Yeni Gerilimlerin Gölgesinde Kutuplaşma Derinleşiyor

Gürcistan'da yaşanan son seçimlerle birlikte ülke, Doğu-Batı arasındaki kutuplaşmanın ortasında yeni bir siyasi krizin eşiğinde.