Gazze'deki Savaşın Yıkıcı Psikolojik Etkileri
İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana süregelen Gazze Şeridi'ndeki soykırım, bölgedeki Filistinlilerin yaşamında derin etkilere neden oldu. Psikolog ve sosyolog Emced eş-Şeva, savaşın yalnızca maddi yıkımlarla sınırlı kalmadığını, sosyal ve psikolojik dokunun da hedef alındığını belirtti.
Yıkıcı Psikolojik Etkiler
25 binden fazla çocuğun ebeveynlerini kaybettiğini kaydeden Şeva, bu çocukların derin psikolojik travmalarla karşı karşıya kaldığını ifade etti. "Bu nesil, yeterli koruma ya da psikolojik destek olmadan büyük zorluklarla karşılaşıyor" diyen Şeva, yüksek ses korkusu ve kabus görme gibi sorunların yaygın olduğunu vurguladı.
Çocuklar ve Kadınlar Üzerindeki Baskılar
Şeva, çocukların savaşın getirdiği büyük sorumluluklar altında ezildiğini, bu durumun ailelerine yiyecek ve su temin etmek gibi zorluklarla başa çıkmakta zorlanmalarına yol açtığını aktardı. Ayrıca, kadınların ve hamilelerin daha fazla sağlık sorunu yaşadığını, onların psikolojik yüklerinin arttığını belirtti.
Sağlık ve Ekonomi Krizi
Gazze'deki sağlık sisteminin çökme aşamasında olduğunu söyleyen Şeva, bombardımanlar nedeniyle bazı hastanelerin hizmet veremediğini dile getirdi. İnsani yardımların yetersiz olduğunu vurgulayan Şeva, İsrail ablukasının durumu daha da kötüleştirdiğinin altını çizdi.
İşsizlik ve Sosyal Baskı
İş yerleri ve fabrikaların saldırıya uğraması sonucu 100 bin Filistinlinin işsiz kaldığını belirten Şeva, ailelerin açlık ve yoksullukla karşı karşıya kaldığını ifade etti. Erkeklerin işsiz kalmasının bu aileler üzerinde psikolojik baskılar oluşturduğunun da altını çizdi.
Uluslararası Müdahale Çağrısı
Şeva, Gazze'deki insani felaketi önlemek için acil uluslararası müdahalenin şart olduğunu ve dünya devletlerinin bu duruma kayıtsız kalmamaları gerektiğini belirtti. Gazze’nin yeniden inşası ve halkına psikolojik desteğin verilmesi gerektiğini vurguladı. Aksi takdirde, bir neslin kalıcı psikolojik travmalarla büyüyeceği uyarısında bulundu.
Kapalı Bir Dünya: Gazze
Gazze, İsrail'in sürdürdüğü 18 yıllık ablukayla dünyanın en büyük hapishanesine dönüştü. Yaklaşık 2,3 milyon Filistinlinin yaşadığı bu bölgede temel ihtiyaç maddelerinin girişi kısıtlandığı için halk zaruri gıda, su ve ilaç bulmakta zorlanıyor.