MUHAMMED MACİD - İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyine yönelik düzenlediği yoğun saldırılar sonucu zorunlu göç eden Filistinliler, kış mevsimi ile birlikte yağmur ve soğuk havayla karşı karşıya kalıyor.
Bölgedeki insani kriz, Gazze'ye düzenlenen hava ve kara saldırıları ile sınır kapılarına uygulanan ambargo nedeniyle derinleşiyor. Bu süreç, özellikle Gazze'nin kuzeyindeki Filistinlilerin yaşam koşullarını zorlaştırdı.
Gazze'nin Beyt Lahiya beldesinden göç etmek zorunda kalan yüzlerce Filistinli aile, Gazze kentinde boş arazilerde derme çatma çadırlarda yaşamak zorunda kalıyor. Bu aileler, hem soğuk hem de gıda kıtlığı ile mücadele ediyor.
Bölgedeki yakacak malzeme sıkıntısı, halkın ısınma sorununu daha da derinleştiriyor. Güneş ve rüzgar koşullarında yıpranan çadırların temel yağmurlardan dahi koruyamadığı belirtiliyor. Sağlık sisteminin çökmesi ve hastanelerin hedef alınması sonucu yaşlılar, kadınlar, çocuklar ve hastalar büyük bir mağduriyet yaşıyor.
İmad Subh, İsrail kuvvetlerinin baskısı sonucu bağlı olduğu Beyt Lahiya beldesinden ailesiyle göç ettiğini dile getirdi. Şu an Gazze kentinde kurdukları çadırda yaşam mücadelesine devam ettiklerini ifade eden Subh, soğuk hava ve yağmurun kendilerini olumsuz etkilediğini aktardı. Ayrıca gıda ve barınma sıkıntılarının arttığına dikkat çekti.
Subh, göç sırasında yanlarına eşya alımlarına izin verilmediğini ve yaşamlarının en temel gereksinimlerinden yoksun kaldıklarını belirtti. Konuşmasının devamında, "Ciddi anlamda perişan durumdayız. Soğuk hava bizi yıprattı. Kış şartlarına uygun bir çadır veya kamp oluşturmaya ihtiyacımız var. Şartlar çok zorlaştı; hayattan umudumuzu kaybettik," diye ekledi.
Diğer bir mağdur Menal Ebu Rabi ise, göç sırasında yaşadığı zorlukları anlattı. Dondurucu havada Gazze kentinin batısına göç ettiklerini belirten Ebu Rabi, henüz temel ihtiyaçlarını karşılayacak bir çadır dahi bulamadıklarını ifade etti. Fırtınalı bir havada göçe zorlanmanın yarattığı kaygıyı dile getirirken, "Kimsenin bize dönüp baktığı yok. Ne yiyecek ne içecek bir şeyimiz var. Yerlerde kalıyoruz. Barınacak bir çadıra ihtiyacımız var," dedi.
Ebu Rabi, "Çocuklarımla birlikte en temel ihtiyaçlarımızdan yoksun olarak sokak kenarında yaşıyoruz," diyerek umutsuzluğunu dile getirdi.