DOLAR
34,21 -0,14%
EURO
37,88 0,52%
ALTIN
2.924,74 -1,02%
BITCOIN
2.125.765,62 2,6%

Filistinliler, Ramallah'taki Ayrım Duvarı İle Toprak Kaybından Endişeli

Sincil kasabası sakinleri, İsrail'in inşa ettiği ayrım duvarının topraklarını gasbetmesinden korkuyor.

Yayın Tarihi: 01.10.2024 16:34
Güncelleme Tarihi: 01.10.2024 16:34

Filistinliler, Ramallah'taki Ayrım Duvarı İle Toprak Kaybından Endişeli

İsrail’in Ayrım Duvarı İnşası ve Filistinlilerin Endişeleri

Sincil kasabası sakinleri, İsrail’in işgal altındaki Batı Şeria’nın Ramallah kentinde inşa ettiği ayrım duvarının, topraklarını gasbetme riski taşımasından endişe ediyor. 29 Eylül’den bu yana, İsrail iş makineleri, Filistinlilerden alınan araziler üzerinde kazı çalışmalarına başladı.

Toprakların Gasbedilmesi ve Sıklıkla Gündeme Gelen Güvenlik Bahaneleri

İş makineleri, Sincil kasabasını çevreleyen beş yerleşim birimi ile birlikte kazı çalışmalarına başladı. İsrail, 60 Caddesi boyunca ilerleyen bu çalışmalarla, Sincil’i "dikenli tel örgü" ile çevreleyerek kasabayı adeta bir cezaevine dönüştürmeyi planladığını belirtiyor. Kasaba sakinleri, Tel Aviv’in "güvenlik" adı altında uyguladığı bu projelerin aslında toprak gasbından başka bir şey olmadığını savunuyor.

Toplumsal Alanda Oluşan Etkiler

Sincil Belediye Başkanı Mutez Tavafişe, bu süreçte Filistinlilere ait arazilerin tahrip edilmesi ve mahsullerin yok edilmesi gibi durumlardan ciddi endişe duyduklarını dile getirdi. Başka bir kasaba sakini Muhammed Gafri, ekonomik zorlukların yanı sıra ulaşımda da büyük sıkıntılar yaşandığını ifade etti.

Yasaklar ve Yerleşim Birimleriyle Mücadele

Filistin Kurtuluş Örgütü’ne bağlı Ayrım Duvarı Mücadele Konseyi Başkanı Müeyyed Şaban, 7 Ekim’den bu yana yaklaşık 27 bin dönüm Filistin toprağının İsrail tarafından gasbedildiğini aktardı. 2023’te Batı Şeria’da iki kat artan işgal, bölgedeki yaşam alanlarını daraltarak Filistinlilerin hareket kabiliyetini kısıtlıyor.

İsrail, bu dev çitleri kurarak, bölgedeki düzeni değiştirmeyi ve yasadışı yerleşimleri genişletmeyi hedefliyor. Ancak bu durum, yerel halkın yaşam standartlarını büyük ölçüde düşürüyor.