Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin finansal istikrarını sağlamak için geçici olarak başlatılan Kur Korumalı Mevduat (KKM) sisteminden çıkışın planlandığı gibi aşamalı bir şekilde devam edeceğini açıkladı. Yılmaz, 2024 yılı bütçesinin TBMM Genel Kurulu’nda görüşüldüğü oturumda, Merkez Bankası’nın rezervlerinin ve TL’nin değerinin arttığını, enflasyonun ise düşüş eğiliminde olduğunu belirtti.
Yılmaz, KKM sisteminin, Türkiye’nin 2023 yılında yaşadığı kur krizinin ardından, TL’nin değer kaybını önlemek ve döviz talebini azaltmak için başlatıldığını hatırlattı. KKM sistemi sayesinde, vatandaşların döviz mevduatlarının bir kısmını TL’ye dönüştürdüğünü ve bunun karşılığında Merkez Bankası’nın döviz kuru riskini üstlendiğini anlattı.
Yılmaz, KKM hesaplarının, ağustos ayı ortasında ulaştığı rekor seviye olan yaklaşık 3 trilyon 408 milyar liradan, 15 Aralık 2023 tarihinde 2 trilyon 682 milyar liraya gerilediğini bildirdi. “Yaklaşık 700 milyar lira civarında bir gerileme söz konusudur.” diyen Yılmaz, bu gerilemenin, KKM sisteminden çıkışın sağlıklı bir şekilde yürütüldüğünün göstergesi olduğunu ifade etti.
Yılmaz, KKM sisteminden çıkışın, finansal piyasalarda bir istikrarsızlığa yol açmadan, aşamalı ve kontrollü bir şekilde devam edeceğini vurguladı.
“2024 yılı boyunca da bu çıkış süreci aşamalı bir şekilde devam edecektir.” diyen Yılmaz, KKM sisteminden çıkışın tamamlanmasıyla, Türkiye’nin döviz kuru riskini azaltacağını ve TL’nin güvenilirliğini artıracağını söyledi.
REZERVLER 142,5 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ
Yılmaz, Merkez Bankası’nın brüt rezervlerinin, mayıs sonunda yaklaşık 98,5 milyar dolar seviyesindeyken, 15 Aralık itibarıyla yaklaşık 142,5 milyar dolara yükseldiğini kaydetti. Yılmaz, rezervlerdeki bu artışın, uluslararası sermaye girişinin hızlandığını ve Türkiye’nin dış finansman ihtiyacının azaldığını gösterdiğini belirtti.
Yılmaz, “KKM başından itibaren geçici bir mekanizma olarak kurgulanmıştır. Belli bir tarih perspektifiyle yapılan bir yasal düzenlemeyle bu mekanizma başladı, bulunduğu dönemde görevini icra etti ve şimdi bu mekanizmadan finansal piyasalarımızda bir istikrarsızlığa yol açmadan aşamalı, sağlıklı bir şekilde çıkış sürecini devam ettiriyoruz. 2024 yılı boyunca da bu çıkış süreci aşamalı bir şekilde devam edecektir." diye konuştu.
VERGİDE DÖNÜŞÜM VURGUSU
Vergi düzeninde, sosyal adaleti gözeten bir yaklaşım olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Bunu daha da güçlendirmeli miyiz? Elbette güçlendirmeliyiz. Bu yöndeki önerilere de elbette katılıyoruz. Önümüzdeki dönemde Orta Vadeli Program'a da yazdık. Doğrudan vergilerin payını arttırmak istiyoruz. Bu öyle bir anda olabilecek bir şey değil. Yapısal bir dönüşüm. Aşamalı bir şekilde bu yöne doğru bir Türkiye'deki vergi sistemini dönüştürmemiz gerekiyor." dedi.
"BÜTÇE AÇIĞI OLUMLU SEYREDİYOR"
Bütçe açığının olumlu bir çerçevede seyrettiğinin altını çizen Yılmaz, şunları kaydetti: "Bazı arkadaşlarımız 'niye yüzde 100 tutmadı?' diye programları, planları eleştiriyorlar. Dünyanın hiçbir yerinde küsuratına kadar noktalı virgüllü bir şey tutmaz. Bir tahmin yapıyorsunuz sonuçta. Önemli olan mertebedir. Mertebeye yakın, biraz üstünde, biraz altında bir gerçekleşme sağlıyorsanız bu tahminleriniz sağlıklı demektir. Biz de bu yönde gidiyoruz. Bütçe açığında olumlu yönde sürprizimiz var. Bu yıl için düşündüğümüz açık, öngördüğümüzden daha düşük gerçekleşecek gibi görünüyor. Büyüme ve gelir performansımız tahminlerimizden daha iyi gidiyor. 6,4 olarak tahmin ettiğimiz bütçe açığının, 5,5'ler seviyesinde gerçekleşme ihtimali var. Bu ay bütün kamunun ödemelerini de yapmaya çalışıyoruz. Kimin kamudan alacağı varsa; sağlıkta, ulaştırmada, DSİ, eğitim projelerinde bütün kamudaki alacakları ödemek kaydıyla bunu başarıyoruz. Mayıs sonrası yakaladığımız siyasi istikrar ortamı ve izlediğimiz politikalarla bütçemizde de depreme, EYT gibi politika tedbirlerine rağmen gayet iyi bir performans gösteriyoruz. Deprem etkilerini çıkardığınızda yüzde 3'ün altında, Maastricht kriterlerinin altında bir bütçe açığıyla karşı karşıyayız. Dünyanın, bölgemizin bu şartlarında Avrupa Birliği ortalamalarından da birçok ülkenin durumundan da daha iyi."
"KURDAKİ OYNAKLIK CİDDİ ANLAMDA AZALDI"
Cevdet Yılmaz, TL kur oynaklığı verisinin gelişmekte olan ülkelerin kur oynaklığı ortalama değerinin altında hareket ettiğini, kurdaki oynaklığın çok ciddi anlamda azaldığını söyledi.
"Son 6 aylık dönemde uluslararası sermaye girişi hızlanmış, rezervlerimiz güçlenmiş, kur oynaklığı azalmış ve finansman koşulları iyileşmiştir. Ekonomideki dengelenme Türk lirasını desteklerken, TL varlıklara artan ilgi, rezervlerdeki artış ve kurun istikrarlı seyri de enflasyonla mücadeleyi desteklemektedir. Ağustos ayından itibaren aylık enflasyon sürekli güçlenen bir düşüş trendine girmiştir. Aylık bazda enflasyonda bir ivme kaybı olduğunu görüyoruz. Mevsimsel koşullar aleyhimizde olduğu halde, jeopolitik birtakım beklenmedik riskler ortaya çıktığı halde enflasyonda ivme kaybının devam ettiğini görüyoruz. Enflasyon, 2024 yılı hedeflerimizle uyumlu bir patikaya doğru evrilmiş, enflasyondaki ivme kaybı çok net bir şekilde görülmüştür. Yıllık bazda ise 2024'ün ikinci yarısında belirgin bir düşüş bekliyoruz. Yaz aylarında hesaplara girmiş olan yüksek enflasyon dönemi, gelecek yılık ortalarında hesabımızdan çıkmış olacak."