Hızlı Kilo Kaybı ve İştahsızlık: Mide Kanserine İşaret Eden Belirtiler
Mide kanseri, diğer kanser türlerine kıyasla genellikle daha ölümcül bir seyir izler, çünkü sıklıkla erken aşamada teşhis edilemez. Uzmanlar, bu kanserin özellikle erkeklerde ve genellikle 60 yaşın üzerindeki bireylerde daha sık görüldüğünü ifade ediyor ve bu konuda dikkat çekici uyarılarda bulunuyor.
Prof. Dr. Taner Oruğ, mide kanserinde erken teşhisin tedavi sürecinde hayati bir rol oynadığını vurgulayarak, "Mide kanseri, genellikle mide iç yüzeyindeki hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyüyüp çoğalması sonucu ortaya çıkan bir kanser türüdür. Bu kanser genellikle mide duvarının iç tabakasında başlar ve zaman içinde diğer tabakalara yayılabilir" diyor.
Prof. Dr. Taner Oruğ, ani kilo kaybı, mide ağrısı, rahatsızlık, iştah kaybı, kusma, kanlı dışkı, halsizlik ve yorgunluğun gibi belirtilerin titizlikle değerlendirilmesi gerektiğini belirtirken, aynı zamanda 'Helicobacter pylori' adlı bakterinin neden olduğu kronik inflamasyon sonucunda ortaya çıkan mide kanseri risk faktörleri, belirtileri ve tedavi yöntemleri konusunda bilgi sunmaktadır. Bu koruyucu önlemlerin, hastalığın erken aşamada teşhis edilmesine ve daha etkili bir tedaviye imkan tanıyabileceği üzerinde durmaktadır.
Prof. Dr. Taner Oruğ, özellikle altmış yaş ve üstündeki bireylerde mide kanserinin belirgin bir sorun olduğunu vurgularken, bu durumun özellikle erkeklerde kadınlara kıyasla daha sık rastlandığına dikkat çekti. Helikobakter pylori adlı bakteri genellikle mide kanseriyle ilişkilendirilir ve özellikle altmış yaş üstü bireylerde sıkça görülür. Ayrıca, aşırı tuzlu ve tütsülenmiş gıdaların tüketimi, sigara içme ve aşırı alkol alımı gibi faktörlerin riski artırabileceğini belirtti.
Prof. Dr. Taner Oruğ, kilo kaybı, mide ağrısı, rahatsızlık, iştah kaybı, kusma, kanlı dışkı, halsizlik ve yorgunluk gibi belirtilerin dikkatle değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yaparak, mide kanserinde tedavi başarısının hastalığın evresine bağlı olduğunu ve bu nedenle erken teşhisin büyük önem taşıdığını ifade etti.
Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Muharrem Coşkun, endoskopinin üst sindirim sistemi hastalıklarının teşhisinde kritik bir rol oynadığını belirtti. "Esnek bir endoskop kullanılarak mide, yemek borusu ve onikiparmak bağırsağı gibi organların iç yüzeyi doğrudan gözlemlenerek kanser veya diğer hastalıkların varlığını belirleme erken teşhisi olanağı sağlar. Biyopsi numuneleri, laboratuvar incelemesi için gönderilerek kanser hücrelerinin varlığı teşhisi kesinleştirilmesine yardımcı olabilir" dedi.
Uzm. Dr. Muharrem Coşkun, mide kanserinin tedavisinde cerrahi müdahalenin ön planda olduğunu belirterek, "Ameliyat sırasında kanserli hücreleri içeren bölge çıkarılır. Radyoterapi, kemoterapi, immünoterapi gibi tedavi seçenekleri genellikle birleştirilerek kullanılır ve tedavi sürecinde hastaların yaşam kalitesini artırmak ve yan etkilerle başa çıkmak için destekleyici bakım da kritik bir öneme sahiptir" şeklinde konuştu. Coşkun, tedavi sürecinin sürekli olarak değerlendirilip gerektiğinde ayarlamaların yapılabilme olasılığına dikkat çekti.