Biden Yönetiminin Ekonomik Performansı ve Zorlukları
Joe Biden, ABD'nin 46. Başkanı olarak, Kovid-19 salgını sonrası ekonomik durumu iyileştirmek için çeşitli adımlar attı. Ancak, enflasyonla mücadelesi bu dönemin en büyük zorluklarından biri oldu.
Seçimlerde Ekonomi Belirleyici Oldu
5 Kasım'da yapılan başkanlık seçimlerinde, ekonomideki belirsizlikler, seçmenlerin tercihlerini doğrudan etkiledi. Biden’ın yönetimi, 20 Ocak 2025'te başkanlığı devredeceği günden önceki döneminin ekonomik karnesini oluşturdu.
Ekonomik Destek ve Altyapı Yatırımları
Biden yönetimi, 20 Ocak 2021'de göreve geldikten sonra 1,9 trilyon dolarlık Amerikan Kurtarma Planı ile Kovid-19'un ekonomik etkileriyle mücadele etmeye başladı. Bu kapsamda doğrudan nakit yardımları, işsizlik destekleri ve ekonomik iyileşme hedefleri yer aldı.
Aynı zamanda, 1,2 trilyon dolarlık altyapı paketi ile yollar, köprüler ve internet erişimi gibi projelere yatırım yapıldı, böylece istihdam artışı da hedeflendi.
Enflasyonla Mücadele Edildi
Kovid-19 sonrası dönem, yükselen enflasyonla gölgelendi. Biden’ın göreve geldiği Ocak 2021’de enflasyon oranı %1,4 iken, Haziran 2022’de %9 ile 1981'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Bu durumda, hanehalkı yüksek yaşam maliyetleri ile mücadele etmek zorunda kaldı.
İklim Değişikliği İçin Adımlar Atıldı
Biden yönetimi, enerji bağımlılığını azaltmak ve iklim değişikliği ile mücadele amacıyla Enflasyonu Düşürme Yasasını yürürlüğe koyarak, yeşil enerji yatırımlarını teşvik etti. Ancak yüksek enerji maliyetleri bu yasaya karşı eleştirileri etkiledi.
Yerli Yarı İletken Üretimi Desteklendi
Ayrıca, çip kıtlığını gidermek için CHIPS ve Bilim Yasası ile yarı iletken üretiminin artırılması hedeflenerek 52 milyar dolarlık destek sağlandı.
İşsizlik Oranı Tarihi Düşüklükte
Biden dönemindeki istihdam artışı ile birlikte, işsizlik oranı %3,4 ile son 50 yılın en düşük seviyesine geriledi. Ancak 2024 yılı itibarıyla işsizlik oranı %4,3'e kadar yükseldi.
Ekonomik Büyüme Yavaşladı, Borç Yükü Arttı
Ekonomik büyüme oranı ise 2020'de %2,2, 2021'de %6,1 olarak kaydedildi. Ancak borç yükü, 35,8 trilyon dolarla tarihsel bir seviyeye ulaştı. Yüksek faiz oranları da bu yükü yönetmeyi zorlaştırdı.
Biden yönetimi, ekonomik büyüme ve istihdamı artırma çabaları ile birlikte, enflasyon ve yüksek kamu borcu gibi zorlu gerçeklerle başa çıkmaya çalışıyor.
