DOLAR
34,68 -0,25%
EURO
36,66 -0,14%
ALTIN
2.966,42 -1,09%
BITCOIN
3.341.989,45 -1,61%

Beyin tümörüyle savaşan anne, organlarıyla 6 kişiye hayat verdi

İzmir’de beyninde tümör olduğu ortaya çıkan ve 35 haftalık hamileyken bebeğini dünyaya getiren Özlem Serbes (28), kısa süre sonra hayatını kaybetti. Genç kadının organları, nakil bekleyen 6 hastaya umut oldu. Özlem Serbes’in son anlarında kuvözdeki bebeğine dokunduğu fotoğraf ise yürekleri dağladı.

Yayın Tarihi: 11.10.2023 16:31
Güncelleme Tarihi: 11.10.2023 16:31

Beyin tümörüyle savaşan anne, organlarıyla 6 kişiye hayat verdi

Özlem Serbes, hamileliği sırasında işitme ve görme kaybı yaşamaya başladı. 18 Eylül 2023’te gittiği hastanede beyninde büyük bir kitle olduğu anlaşıldı. 35 haftalık hamile olan genç kadına, beyin tümörü teşhisi kondu. Doktorlar, önce bebeği sağlıklı bir şekilde doğurmak için harekete geçti. Bebek, anne karnından alındıktan sonra kuvöze konuldu. Özlem Serbes ise bebeğini son kez öpüp kokladı ve elini tuttu. Bu anlar, fotoğrafa yansıdı.

ORGANLARIYLA 6 KİŞİYE CAN VERDİ

Özlem Serbes, tümör tanısı konulduktan bir hafta sonra ameliyata alındı; ancak beyin ölümü gerçekleşti ve yaşamını yitirdi. Eşi Togay Serbes (31) ve ailesi, genç kadının organlarını bağışlamaya karar verdi. Organ nakli süreci başlatıldı ve Özlem Serbes’in organları, farklı illerdeki 6 hastaya nakledildi.

BEBEĞİYLE VEDALAŞTI

İzmir’de hamileliği boyunca beyninde büyüyen tümörden habersiz olan Özlem Serbes (28), 35 haftalıkken bebeğini kucağına aldı. Ancak genç kadın, tümör tanısı konulduktan bir hafta sonra hayata gözlerini yumdu. Eşi ve ailesi, Özlem Serbes’in organlarını bağışlayarak 6 hastanın yaşama tutunmasını sağladı. Özlem Serbes’in kuvözdeki bebeğine son kez dokunduğu anlar ise yürek burktu.

BEBEğiyle vedalaşma

EŞİ DOKTORLARA TEŞEKKÜR ETTİ

Özlem Serbes’in bebeği ise sağlık durumunun iyi olması nedeniyle taburcu edildi.

Eşinin cenaze işlemlerinin ardından hastaneye gelerek doktorlara teşekkür eden  Togay Serbes,

“Hastaneye ayın 18’inde kontrol amacıyla gelmiştik. Bebeğimizi yaklaşık bir ay sonra almayı bekliyorduk. Beklenmedik bir olayla karşılaştık. Bir anda doğuma alacaklarını ve ardından eşimin beyninde tümör olduğunu söylediler. Biz zaten şoka girmiştik o anda. Eşimin beyin ölümünün gerçekleşmesinden saatler öncesinde organ bağışını düşündüm ve ilk olarak aileme danıştım. Kendileri ilk olarak duygusal açıdan yaklaştıkları için çok olumlu yanaşmadılar. Eşimin beyin tümöründen dolayı bir haftadır hastanede olduğunu; ama organ da bekliyor olabileceğini belirttim. Biz bu bir haftalık süreci organ bekleyerek de geçiriyor olabilirdik. Bunun sonucunda organın bulunmamasından dolayı Özlem’i bu şekilde de kaybedebilirdik. Bunu söyledikten sonra onlar da benimle aynı düşünceye sahip oldular. Ondan sonrasında gelen kötü haberden sonra zaten bizim bütün kararımız bu yöndeydi. Organ bağışı onaylandıktan sonra bütün hastane seferber oldu; çünkü Türkiye genelinde çok acil organ bekleyen hastalar varmış. Ben bizzat acilin önündeki araçları gördüm. Birden fazla cana umut olmak önemli. Eşim sadece bize, çocuğumuza değil aynı zamanda ihtiyacı olan hastalara da dokundu, umut oldu, can oldu. Herkesin acıdan dolayı aklıselim düşünemediği olabilir; ama organ bekleyen; çocuk olabilir, genç olabilir, yaşlı olabilir herkese dokunmak daha önemli. Yarın, öbür gün organ nakli hepimize ihtiyaç olabilir” diye konuştu.

“GEBELİK BELİRTİLERİNİ MASKELEMİŞ OLABİLİR”

Özlem Serbes’in doktoru Op. Dr. Muzaffer Keskiner, gebelik nedeniyle tümörün fark edilmemiş olabileceğini söyledi. Keskiner, “Anne adayımız belki de bu belirtilerin bir kısmını gebeliğine bağlamış ya da eşi ve ailesine hep güzel haberler verebilmek için onlarla paylaşmamış olabilir. Beyindeki bu tümoral kitle bu büyüklüğe ulaşıncaya kadar önemli belirtiler verir; ancak biz bunu hastanemize geldiği anda tespit ettik” dedi.

Hastanede sağlıklı bir şekilde doğumun yaptırıldığını söyleyen Op. Dr. Keskiner, “Biz öncelikle bebeği, birinci canı kurtarmayı planladık. Sağlıklı bir şekilde doğumu gerçekleştirdik. Biraz erken doğum olması nedeniyle yeni doğan yoğun bakımda klinik takibini yaptık. Sonra da annenin bekleyecek zamanı olmadığı için beyin tümörüne yönelik cerrahi müdahale planladık ve çok başarılı bir operasyon gerçekleştirdik; fakat beynin inanılmaz plastik bir özelliği vardır. Tıpkı hamur kıvamındadır. Uzun süre baskıda kalan beyin dokusu üzerindeki baskıyı ortadan kaldırsanız dahi; yani tümöral kitleyi çıkarsanız bile beyin fonksiyonları geri dönmeyebilir. Bütün çabalarımıza rağmen, annenin beynindeki baskı ve ona bağlı dolaşım bozuklukları normale dönmedi ve beyin ölümünden hastamızı maalesef kaybettik. Bütün bu süreç 18 Eylül'de başlayıp 25 Eylül'de yani bir hafta içerisinde yaşandı” şeklinde konuştu.

Op. Dr. Keskiner, “Düşünsenize kızınıza beyin tümörü tanısı konuluyor, bir hafta sonra kaybediyorsunuz ve siz onun organlarını bağışlama kararı veriyorsunuz. Bu yalnızca bizler için değil, bütün insanlık için ayakta alkışlanacak, şükran duyulacak, onurlu bir davranıştır. Ben insanlık adına, mesleğim adına bu kararı veren, organ bağışını onaylayan aileye ve özellikle de eşine sonsuz şükranlarımı sunuyorum” diye ekledi.