Ekonomi yazarı ve Yeminli Muhasebeci Abdullah Tolu, banka hesabını çeşitli nedenlerle başkasının kullanmasına izin verenlerin hem vergi hem de hapis cezasıyla karşı karşıya kalabileceğini söyledi.
Ekonomim dergisindeki yazısında Danıştay'ın önemli bir kararını paylaşan Abdullah Tolu, birçok kişinin normal bir işlem olarak kabul ettiği banka hesabını başkasının kullanmasına izin vermenin aslında vergi suçu olduğuna dikkat çekti.
Tolu, yazısında ilk olarak sorunu şu şekilde anlattı:
"Banka hesaplarını iyi niyetle veya bilerek başkalarının kullanmasına izin verenler, bir yandan vergi, diğer yandan hapis cezasıyla karşı karşıya kalacak. İnsanların bu durumu bilip bilmemesi durumu değiştirmiyor. Kanun mazeret değildir ve suçu ortadan kaldırmaz."
Tolu'nun aktardığı verilere göre, bir banka hesabından diğerine para aktarımının amacı ve yöntemi şöyle:
- Kara para aklayan veya terörü finanse eden, başkalarının banka hesaplarındaki parayı kaybeden ve ilgili parayı bankacılık sistemleri aracılığıyla ülkemize aktaran kişiler.
- Bu yöntem sisteme önemli miktarlarda para kazandırmaktadır. Ayrıca kayıt dışı şirketler, çalışanları, arkadaşları veya yakın akrabaları adına banka hesapları açmakta, kayıt dışı gelirlerini bu hesaplar aracılığıyla tahsil etmekte ve ödemelerini bu hesaplardan gerçekleştirmektedir.
- Yani vergi borcu olmayan kişilerin banka hesaplarına ciddi meblağlar akabiliyor. Çoğu hesap sahibi, banka hesaplarının bu şekilde kullanıldığının farkında bile değil.
- Banka hesaplarının kiralanması için hesap sahiplerine kullanım başına veya aylık olarak belirli bir miktar para ödenir.
- Bu hesaplara büyük miktarda para aktarılmakta ve bu hesaplar aracılığıyla farklı kişilere farklı miktarlarda para aktarılmaktadır. Hesap sahipleri, banka hesaplarının bu şekilde kullanıldığının farkında bile değiller.
İLK ÖNCE HAPİS CEZASI
Tolu, yazısında özellikle kara parayla ilgili olarak bunun ne kadar suç olduğunu anlattı. Tolu'nun yazısındaki bilgiye göre bu banka hesaplarını kullananlar iki tür sonuçla karşı karşıya kalıyor; esas olarak hapis ve para cezaları. Tolu, yazısında şunları söyledi: "Hapis ve para cezası 5549'uncu maddesi hapis ve para cezalarını öngörüyor. Vergi müfettişleri, suç işleyen kişilere karşı söz konusu kanun kapsamındaki tedbirlerin uygulanmasını sağlamak için MASAK'a dilekçe ve teklif raporu hazırlayacak. Başkalarının banka hesaplarına erişmesine izin vererek" gönderecekler. MASAK bu başvuru ve öneri raporu çerçevesinde gerekli değerlendirmeleri yaparak suçlulara ilişkin suç raporunu Başsavcılığa gönderir. Açılan davalar sonucunda altı aydan bir yıla kadar hapis veya beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılıyorlar.
BANKA HESABINI BAŞKASINA KULLANDIRMAK SUÇ MU?
Sorunun kısa cevabı evet. Bu işlem aracılık faaliyeti olarak değerlendirilmektedir. Yazıda yer alan bilgilere göre potansiyel vergi mükellefleri genellikle işsizler, ev hanımları, öğrenciler ve emekliler gibi herhangi bir ticari veya mesleki yükümlülüğü olmayan, banka hesaplarını başkalarına kullandıran kişilerden seçiliyor.
Tolu, banka hesabına başkasının erişmesine izin veren kişilerin aslında aracılık görevi üstlendiğine dikkat çekerek, sorunu şöyle anlattı:
Maliye, EFT işlemlerini araştırıyor;
"Vergi sorumluluğu, banka hesaplarını başkaları adına kullananlar adına 'aracı' olarak tanımlanıyor ve banka hesaplarına yapılan tüm para transferleri, özellikle banka havalesi ve EFT'ler tek tek araştırılıyor. Şüpheli ve bunu yapan para transferleriyle birlikte alınıyor. Normal yaşam kurslarına veya finansal/iş ihtiyaçlarına uymuyor." Komisyon gelirleri belirlenirken bu tutarlardan komisyon geliri elde edileceği, bunun mümkün olmaması halinde ise banka işlem tutarının yüzde 1-2'si oranında komisyon geliri alınacağı varsayılmaktadır. Bu komisyon tutarları üzerinden ilgili kişiler adına gelir vergisi, geçici vergi ve KDV hesaplamaları yapılmaktadır. Bir defaya mahsus olmak üzere vergi cezası uygulanır."
SUÇTAN KURTULMAK MÜMKÜN MÜDÜR?
Peki bu suçu ortadan kaldırmak mümkün mü? Yazıda yer alan bilgilere göre bu mümkün olup, bankaya önceden bilgi verilmesi gerekmektedir. Hesabın kullanılması için bir başkasına yetki verildikten sonra bilgilerin başkalarına aktarılması suçu kolaylaştırmaz.
Yazıda, itiraz üzerine konunun Danıştay'a gittiği, Yüksek Mahkemenin de Maliye ile aynı yönde karar verdiği belirtildi. Tolu, yazısında kararı şöyle anlattı:
"Sonunda Danıştay'ın görüşü netleşti: Maliye lehine, banka hesaplarını başkalarının kullanmasına izin verenlere karşı. Kendini yansıtan bir olaya ilişkin bir hükümet kararı; Başkalarına banka hesabı açmak bir ticari faaliyettir ve kazanılan gelir, ticari gelir olarak kabul edilmeli ve vergiye tabi olmalıdır.
Bu karar özetle şöyle:
"Davacının kendi ifadesinden banka hesaplarını başkalarının kullanmasına izin verdiğini, dava konusu olan banka hesaplarına 2015 yılında yapılan havalelerin toplam tutarı 118.019.952,32 TL olup, kayıtlı herhangi bir hesabı bulunmadığını göstermektedir. Söz konusu yılda sorumluluk veya ticari faaliyet nedeniyle yüklü miktarda para alındığını ve gönderilen kişileri tanımadığını, iş gücünü artırmak karşılığında hesabını çalışanın kullanımına açtığını, maaşını ve dostluğunu dile getirdiğini ifade etti. iddianın, işlemin niteliğine göre mali, ticari ve teknik şartları karşılamayan veya normal ve olağan olmayan bir durumdan kaynaklandığı, dolayısıyla 3 Sayılı Kanun'un 213. maddesi gereğince delili olan davacının, üçüncü B maddesine göre, yukarıda belirtilen durumu kanıtlayacak veri veya belgeleri sunamayan, başkalarının banka hesaplarını sürekli olarak ücret karşılığında belgesiz işlemlerle iletmek için kullandıkları, ticari faaliyet olarak değerlendirilebileceği ve vergilendirilebileceği korunması gerekir." (15 Kasım 2023 tarih ve E.2022/224, K.2023/4598 sayılı Danıştay 9. Dairesi Kararı).