DOLAR
34,12 0,02%
EURO
38,1 -0,32%
ALTIN
2.910,59 -0,93%
BITCOIN
2.162.848,66 -0,01%

Bangladeş'teki Öğrenci Protestolarında Ölüm Sayısı 708'e Yükseldi

Bangladeş'teki geçici hükümet, öğrenci protestolarında ölenlerin sayısını 708 olarak güncelledi.

Yayın Tarihi: 24.09.2024 18:28
Güncelleme Tarihi: 24.09.2024 18:28

Bangladeş'teki Öğrenci Protestolarında Ölüm Sayısı 708'e Yükseldi

Bangladeş'teki Öğrenci Protestolarında Son Durum

Bangladeş'in geçici hükümeti, öğrenci protestolarında yaşamını yitirenlerin sayısının 625'ten 708'e yükseldiğini duyurdu. Bu güncelleme, mücadelenin devam eden boyutlarını gözler önüne seriyor.

Sağlık Bakanlığı'ndan Açıklama

Dhaka Tribune'in bildirdiğine göre, Bangladeş Sağlık Bakanlığı, Bağımsızlık Savaşı'na katılanların çocuklarına ayrılan kontenjanlar sonrası başlatılan protestolar hakkında kişisel bilgileri içeren bir listeyi kamuoyuna sundu.

Yapılan açıklamaya göre, bu liste, protestolar sırasında aralarında 625 olarak duyurulan ölü sayısına yönelik güncellemeleri içermektedir. Ayrıca, Bakanlık, 1400'ün üzerinde ölü olduğu yönündeki iddiaların teyit edilmediğini bildirdi.

Protestoların Arka Planı

Protestolar, 1971 yılında Bağımsızlık Savaşı'na katılanların çocuklarına kamuda kontenjan açıklanmasının ardından Temmuz ortasında başlamıştı. Yüksek Mahkeme, Temmuz sonunda kontenjan kotasını düşürmesine rağmen, protestolar şiddetli çatışmalara dönüştü ve birçok kişi hayatını kaybetti.

Gösteriler sırasında göstericiler yaşamını yitiren arkadaşları için "adalet" talebiyle sokağa döküldü. Başbakan Şeyh Hasina'nın resmi konutundan ayrılarak askeri helikopterle Hindistan'a gitmesi de ancak protestoların daha da büyümesine neden oldu.

Geçici Hükümetin Rolü

Nobel ödüllü Muhammed Yunus, 8 Ağustos'ta geçici hükümet başkanı olarak göreve başladı. Yunus'un liderliğindeki bu yönetim, protestocuların taleplerini dikkate almayı hedefliyor.

Şiddet olayları devam ederken, yetkililerin ölü ve yaralı sayısını sürekli güncelleyebilme ihtimali, durumun ne kadar kritik olduğunu ortaya koyuyor. İlgili tarafların sorumluluğun yükünü üstlenmemesi durumunda, sosyal huzursuzluklar daha da artabilir.