AA muhabiri Remzi Ebu Kumsan, 14 ay önce hayatını kaybeden annesi, eşi ve kızı ile birlikte, İsrail'in Gazze Şeridi'nde gerçekleştirdiği saldırılar sonucu yıkılan evinin enkazını görmek üzere Cibaliya Mülteci Kampı'na geri döndü. Ateşkesin ilan edildiği ilk saatlerde, evine dönerken karşılaştığı manzara kendisini derinden etkiledi.
Kumsan, 19 Ocak 2024 tarihinde ilan edilen ateşkesten sonra, Gazze’deki evine ulaştığında, çevresinin tanınmaz hale geldiğini ifade etti. “Burayı görmek için döndüm ve etrafı biraz dolaşmadan tanıyamadım. Bölge tanınmaz halde.” diyerek bölgedeki yıkımı dile getirdi.
Ebu Kumsan, evinin bulunduğu yerin tamamıyla yok olduğunu belirtirken, “Burada binalar, sivil yerleşim yerleri vardı. Hepsi yerle bir oldu, geriye enkazı kaldı.” ifadelerini kullandı. Ailesinin cenazelerinin bulunduğu yere ulaşmanın zorluğunu vurgulayan Ebu Kumsan, her tarafın sessizliğinin kendisini ürperttiğini ve yalnızlığının ağır bir yük haline geldiğini söyledi.
Yıkılan evinin çevresinde tam anlamıyla bir yaşam izine rastlayamayan Ebu Kumsan, yaşadığı kayıpların ağırlığını yeniden hissetti. “Ailemin kokusuyla kendimi avutmaya çalıştım. Annem, karım, beş yaşındaki kızım, iki kız kardeşim, kocaları ve çocuklarının bedenleri enkaz altında.” diyerek yıkımın getirdiği acıyı anlattı.
Ebu Kumsan, yıkımın boyutlarını kamera ile belgelese de, karşılaştığı manzara onu derinden etkiledi. “Bu yıkım, Japonya'nın Hiroşima ve Nagazaki kentlerine atılan atom bombalarının yol açtığı yıkımı aşmış durumda. Cibaliya'da bu iki kenttekinin izlerine benzer şeyleri gözlerimizle gördük.” diyerek karşılaştığı tahribatı aktardı.
Ateşkes ile birlikte, 15 Ocak 2024 tarihinde arabulucu ülkelerden Katar tarafından İsrail ve Hamas arasında bir anlaşmaya varıldığı duyurulmuştu. Bu anlaşma, Gazze’ye insani yardımların ulaşmasını sağlarken, yerinden edilen Filistinlilerin geri dönme imkanını da içeriyor.
Ayrıca, 471 gün süren saldırılar sonrasında Gazze'de 46,913 kişinin hayatını kaybettiği ve 110,750 kişinin yaralandığı belirtiliyor. Ebu Kumsan'ın durumu, bölgede yaşanan acıların ve kayıpların sembolik bir ifadesi olarak dikkat çekiyor.