Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) üyesi ülkelerin dışişleri bakanları, Myanmar'daki çatışmalar ve Güney Çin Denizi anlaşmazlıklarını ele almak üzere Malezya'nın Langkawi adasında toplandı. Bu toplantı, 2025 yılının ilk ASEAN Dışişleri Bakanları Toplantısı olarak kaydedildi.
Malezya Dışişleri Bakanı Muhammed Hasan, yaptığı basın açıklamasında, Myanmar temsilcisinin düşük düzeyde bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi olduğunu belirtti. Toplantıda, Myanmar'daki seçimin kapsayıcı olması gerektiği vurgulandı, ancak öncelik olarak ülkedeki şiddetin durdurulması gerektiği ifade edildi.
Hasan, ayrıca Myanmar'ın ASEAN'dan 'dışlanması' gibi bir niyetlerinin bulunmadığını dile getirdi ve toplantıda Güney Çin Denizi'nde yaşanan sorunların da gündeme alındığını aktardı.
Toplantıda, ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump'ın ikinci döneminin bölge üzerindeki etkileri ve bölgesel birliğin güçlendirilmesine dair konular da ele alındı.
Myanmar'daki Askeri Darbe
Myanmar ordusu, 2020 yılındaki genel seçimde hile yapıldığına yönelik iddiaların ortaya çıkmasının ardından, 1 Şubat 2021'de yönetime el koydu. Askeri darbe sonrası Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii başta olmak üzere pek çok yetkili gözaltına alındı ve ülke genelinde bir yıllık olağanüstü hal ilan edildi.
Myanmar'daki siyasi gerilim devam ederken, silahlı gruplar arasında meydana gelen çatışmalar sonucunda en az 5,350 sivilin öldüğü ve 3.3 milyon'dan fazla kişinin yerinden edildiği bildirilmektedir.
Güney Çin Denizi Anlaşmazlığı
Güney Çin Denizi, İkinci Dünya Savaşı sonrasında bağımsızlıklarını kazanan bölge ülkeleri arasında egemenlik ihtilaflarının merkezindedir. Çin, 1947 yılında yayımladığı haritayla bu denizin yüzde 80'inde egemenlik iddia etmekte; Filipinler, Vietnam, Brunei ve Malezya ise bölgedeki hak iddialarını sürdürmektedir.
Çin'in ihtilaflı adalarda askeri üsler inşa etmesi ve sivil gemi filolarıyla bölgedeki varlığını artırması, hem bölge ülkeleri hem de ABD tarafından karşı çıkılan bir durumdur. Lahey'deki Daimi Tahkim Mahkemesi, 2016 yılında Filipinler'in başvurusuyla verdiği kararda, Çin'in bu denizdeki tek taraflı egemenlik taleplerini yasal bulmamıştır.
