Bazı araştırmacılar, Ryugu asteroidinden alınan örneklerin, "yaşamın tohumları" olabileceğini iddia ettiği kuyruklu yıldız parçacıklarının izlerini içeriyor. Örnekler ilk olarak 2020 yılında Dünya'ya dönen Japonya'nın Hayabusa2 misyonu tarafından Ryugu'dan toplandı. O zamandan beri bilim insanları asteroidin neyden oluştuğu hakkında daha fazla bilgi edinmek için örnekleri analiz ediyor.
Asteroitler temelde güneş sistemimizin oluşumundan arta kalan gök cisimleri olduğu için, bu örnekler bize güneş sistemimizin ilk günlerindeki koşulları hakkında çok şey öğretebilir. Bilim insanlarının ilgilendiği özel bir alan, organik moleküllerin güneş sisteminin ilk günlerinde nasıl taşındığını belirliyor.
İLKEL ORGANİK MADDELER GERİDE BIRAKMIŞ OLABİLİR
Bunun bize yaşamın nerede ve nasıl ortaya çıktığı ve hatta belki de Dünya'daki yaşamın kökenleri hakkında daha fazla bilgi verebileceği umuluyor. Örnekler üzerinde yapılan yeni bir çalışma, geride erimiş mineral ve cam parçaları bırakan mikrometeoroid çarpmalarının kanıtlarını ortaya koydu.
Çarpmalara neden olan mikrometeoroidlerin, araştırmacıların deyimiyle "yaşam tohumlarını" bulmaya yardımcı olabilecek ilkel organik maddeleri geride bırakmış olabileceğine inanılıyor.
Daha da ilgi çekici olan ise bu çarpışmaların Ryugu Dünya'ya yakın bir yörüngedeyken gerçekleşmiş gibi görünmesi oldu. Bunun, Ryugu'nun sulu silikatları ve kuyruklu yıldız tozunun bir karışımı da dahil olmak üzere gezegenimizin ilk günleri hakkında daha fazla ayrıntı sağlayabileceği düşünülüyor. Malzemede bulunan küçük boşluklar, örneklerde bulunan erimiş parçalarda yakalanan su buharının salınmasından kaynaklanmış olabilir.