İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Anayasa Mahkemesi’nin tutuklu milletvekili Can Atalay için verdiği ikinci hak ihlali kararına ilişkin konuştu.
Akşener, “Bu karar, devletin kurumları arasındaki çatışmayı bitirmek için bir fırsattır. 13. Ağır Ceza Mahkemesi, karar mercii olduğunu unutmadan, bu krizi çözmeli ve Can Atalay’ı serbest bırakmalıdır” dedi.
ANAYASA MAHKEMESİ’NDEN İKİ HAK İHLALİ KARARI
Can Atalay, tutuklu yargılanırken, avukatları Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak, hak ihlali iddiasında bulunmuşlardı. Anayasa Mahkemesi, Can Atalay davasını iki kez inceledi ve her iki seferde de hak ihlali kararı verdi.
Anayasa Mahkemesi, ilk kararında, Can Atalay’ın tutukluluğunun makul süreyi aştığını, seçilme hakkının ihlal edildiğini ve adil yargılanma hakkının engellendiğini belirtti. Anayasa Mahkemesi, ikinci kararında ise, Can Atalay’ın tutukluluğunun devam etmesinin, Anayasa’ya aykırı olduğunu ve 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne, bu kararın gereğini yapmasını emretti.
13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ NE YAPACAK?
Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına rağmen, 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Can Atalay’ın tutukluluğunu devam ettirdi.
Mahkeme, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını bağlayıcı bulmadığını, Can Atalay’ın tutukluluğunun devam etmesinin gerekli olduğunu savundu.
Bu durum, Yargıtay ile AYM arasında yargı krizine neden oldu. Hukukçular, siyasetçiler ve sivil toplum kuruluşları, 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına uyması gerektiğini, aksi takdirde hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığının zarar göreceğini belirttiler.
AKŞENER’DEN ÇAĞRI: “BU KRİZİ BİTİRİN”
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği ikinci hak ihlali kararının ardından, sosyal medya hesabından bir açıklama yaptı. Akşener, 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne, bu krizi bitirmek için bir fırsat olduğunu söyledi.
Akşener, şu ifadeleri kullandı:
“Bu karar, devletin kurumları arasındaki çatışmayı sonlandırmak için bir fırsattır. 13. Ağır Ceza Mahkemesi, karar mercii olduğunu unutmadan, bu krizi çözmeli ve Can Atalay’ı serbest bırakmalıdır. Gelin, Türk Milleti’nin vicdanının, hakkının ve hukukunun yanında durun. Ülkemizde zaten sorunlu olan hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti uygulamalarını daha fazla yıpratmayın. Anayasa’da ve mevzuatta dahi kaynağı bulunmayan bir uygulamayla, devlet organları arasında çatışmaya yol açacak olan bu krizi daha fazla derinleştirmeyin. Milletimizi de suni gündemlerle ve krizlerle daha fazla meşgul etmeyin.”