Adil Öksüz'ün Kaçışında Şüphelisi Mahkemede
FETÖ’nün 15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe girişiminden sonra, örgütün sözde Türk Silahlı Kuvvetleri imamı Adil Öksüz'ün firarına yardımcı olduğu iddia edilen Cihat Yıldız, İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi önünde yargılandığı davaya bağlı olarak gerçekleştirilen duruşmaya, Tutuklu Sanık Yıldız, bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.
Duruşmadan Detaylar
Duruşma sırasında savunma yapan Yıldız, kimliği olmadığı için avukatına vekalet veremediğini belirtirken, bu durumun avukatının iddianameyi görmesini engellediğini ifade etti. Yeni kimlik başvurusunda bulunduğunu söyleyen Yıldız, bir sonraki duruşmada daha kapsamlı bir savunma yapacağını kaydetti.
Tanınmış İfadeler
Duruşmada dinlenen tanık H.D, sanık Yıldız ile 2017 yılında Amasya Adliyesinde karşılaştığını ve savcının Yıldız’a "Oğuz abi" diye hitap ettiğini aktardı. H.D., Yıldız’ın "FETÖ artıkları bana işkence yaptı" demesi üzerine, hem Yıldız’ın hem de savcının tepkisini çekerek olaya müdahale ettiğini anlattı. Tanık, Yıldız ile kişisel bir tanışıklığının bulunmadığını, haberler aracılığıyla onun hakkında bilgi sahibi olduğunu belirtti.
Duruşmaya Ara Verildi
Mahkeme heyeti, sanık Yıldız’ın savunma sürecinin tamamlanması ve eksiklerin giderilmesi için duruşmayı 19 Kasım tarihine erteledi.
İddianame Üzerinden Değerlendirme
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Cihat Yıldız'ın, FETÖ'den firar edenlerle bağlantılı olarak Beylikdüzü İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde uygulama noktasında yakalandığı kaydediliyor. Yıldız’ın Bank Asya'daki hesabında 17-25 Aralık sürecinden sonra 83 bin 736 lira artış gözlemlendiği ve örgütün çeşitli yapılarında kayıtlarının bulunduğu açıklandı. Ayrıca, sanığın telefonunda, örgüt mensupları tarafından kullanılan kriptolu haberleşme uygulamaları olan "Kakao" ve "ByLock" tespit edildi. İddianamede ayrıca, sanığın, FETÖ'nün üst düzey yöneticilerinden birisiyle irtibatının bulunduğu ifade ediliyor.
İlgili Suçlamalar
Cihat Yıldız, örgüt kurma ve yönetme suçlamalarının yanı sıra, yakalandığı sırada kardeşine ait bir kimlik belgesi kullandığı için "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçlaması ile 17 yıldan 28 yıl 6 aya kadar hapis cezası ile yargılanıyor.